beni buldurur
20 Eylül 2024 Cuma
11 Eylül 2024 Çarşamba
Anthurium
bugünlerde
tiberius'un saklı evlerinden birinde
legal olmayan gölgemin dolaştığı kalbin
ritmik ve melodik atıyor
burası havadar
sonbahar kapıda anahtarını ararken
omzunu öpen girdabın içinde
balıklarımı süslüyorum
şarap dolabında bir viski bulmak gibi
kraterin ağzında toz parçaları
tepede bir yerde enerjim ve tinsel satürnüm seni saracak
her dakika
9 Eylül 2024 Pazartesi
21 Temmuz 2024 Pazar
Yeraltı
arınma ritüelimin iksir müsvetteleri
küremde temennili sakin ve beyaz ruh için
trajikomik yeraltı dünyaların içinde bir yer inşaladı
hemen hemen hepsinin iletkesinde
ro sesi
kararlı bir izleyicilikte
gülümsememle olağan karşılıyorum
türevlerimle omzuna dokunuyorum
bu denli uzaklaşacağımı tahminleyemiştim
fakat her ihtimal oyuncağımdır
teksas kaotiğinde
merkezi bir kuvvet
bilinçaltımda uyuyan galibardam
kahve saatimde anlıyor beni
eve dönerken
ay güzeldi yeraltının içindeydim
sanırım herzaman
ama bu defa ulu orta
şarkımız kulaklığında ilk çalan
3 Temmuz 2024 Çarşamba
Kıra
eğildikçe inleyen
geçildikçe süslenen
rüzgarın sert estiği bir rakım
lafın ağzında avazım
tıkılan lokmada dişlenen
şarabın sıcak sırtın salkım salkım
fasıl kasıkta taşlaşır
kış kışta yuhlanır
yonttukça bozulan mini bir katran aşkın
22 Haziran 2024 Cumartesi
Bere
protez topuk
sinek ikili
ve poz çenesinin
kayda değer bir ortak noktaları varsa
döndüğüm elektronlar arasında
slalomun proton çekiçlemesidir
çenesi bol yağmurda
teybi bozan kaset
yansımanın yansıma olmasından yanaydı
zaman yanılgısı asamdadır
parkesi tıkırdılı bir ihtiyar
fareler
zihnimin ele aldığı konulara çanak tutan dudağımı kemiriyor
sezgimin kırmızı halısında
çıplak uzanmış bir çok bilmiş
nazik düşünceler içinde süslediğim postmodern bir heykel
ve sanırım matkap da dahil kış görmemiş
21 Haziran 2024 Cuma
Yeraltının Nirvanası
iyinin şiirdeki sovyetiyle
yeraltının nirvanası
kümeleşir
bir rant üstünde
göl çamurlaşmadıkça yazmam
ama bu sabah göldeki duru bir lansman
ve tutkunun nazik olmayan psykodelikleriyle
çok araklıyorsun lümpen ağacını kakarken
tanrıların tarafından bilinir ki ekinoks bende soleus
şimdi üç ilizyonist ve üç fille
dile gelmeyen telve senaryomun aklına
fötr rengi aynı hassasiyetle
oraya bakınca
iyi biri olmaya çalışıyordum derim
bir defa kötü göründüğümde gözyaşların fötrleşmişti
ne buna uygun bir kombini ne de buna uyacak bir fötrü düşleyemedim
belki de sırtı çimene mandallayıp bulutlaşmak gerektir
küp eküriler tül arkasında sızlanırken
her şeyin mutlak bilgisi bende suskun
dönüp duran martavallara fişek tibeti tutarım
sazlığımdan kamışımı sıyırır kendine matruşkam
bezlerimi fiskoslar
perlerimi hususlar
daha kendinde