tanımsızlık etrafında
coğrafyadan uzak bir şehirden geçiyor
genç kaldırımlar ve sapasağlam binalar arasında
kendi yarattığı bu kovalamacada durduran yok onu
çıkarıyor çantasından kitapla kafeslenmiş kuzgunu
aklı başında olmayan bir ağaca konup gösteriyordu yolu
eklemlerinde vidalar gevşiyor , baraka denklemlerinin içinde güzel bir müzik duyuyordu
çıkarıyor çantasından kitapla kafeslenmiş kuzgunu
aklı başında olmayan bir ağaca konup gösteriyordu yolu
eklemlerinde vidalar gevşiyor , baraka denklemlerinin içinde güzel bir müzik duyuyordu
gün ağarmadan
sırtına yapışmış onca silüetin ağırlığından durduğunu ve uzandığını hissediyor
sırtına yapışmış onca silüetin ağırlığından durduğunu ve uzandığını hissediyor
ama aslında ayakta şehri izliyordu genç bayan
avcunda bir vidayı hissetti
akabinde taşan kanı kuzguna izletti
kirlendiler , dinlendiler ve kapattılar birbirlerinin gözlerini
tekrar devrik bir yolda kurallı bir cümleyi aradılar
taştılar
artık bütün levhalar onlara
şehrin geride kaldığını fısıldıyorlardı
vardıkları yerde
retinalardan betonlara
tükenmişliklerini resmeden bir tablo beliriyor
avcunda bir vidayı hissetti
akabinde taşan kanı kuzguna izletti
kirlendiler , dinlendiler ve kapattılar birbirlerinin gözlerini
tekrar devrik bir yolda kurallı bir cümleyi aradılar
taştılar
artık bütün levhalar onlara
şehrin geride kaldığını fısıldıyorlardı
vardıkları yerde
retinalardan betonlara
tükenmişliklerini resmeden bir tablo beliriyor
çerçeveyi gevdikten sonra bir kentenkeleyi kovalıyorlardı
o gecelerin sabahında sürüngen olarak uyanmalarının sebebiydi bu
çünkü hiçbir şehri geride bırakmamışlardı onlar
çünkü
tükenmişliğin resmini sınırlayacak bir çerçeveye herzaman ihtiyaç vardı
birbirlerine bakıp dişlerini sıktılar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder