önümdeki insanlar kalabalıklaştıkça
meriyogranın dalga gücü en baştan sonra doğru eğimini arttırmış olmalı ki
önlerden birisi bağırmaya başladı
- meriyogra yok ! onu kaybettik , bizi atlattı .
..kimse şaşırmamıştı
geri dönenler ,
yan sokağa sapanlar ,
hâlâ umudu olup yoluna devam edenler ,
bir sonraki an için sabitlenenler ,
kimse .
aralarında dolanan kelimeler arasında
- yine -
krallığını kurup adını zehirliyordu
göz bebeğimi genişleten çivilerle
kuliste olacağını düşündüm meriyogranın
tren hazırdı
hiç beklemedim
biletimin ucunu hafif cebimden çıkartmış olarak bindim
yaşlı adam oradaydı
poşeti uyuyordu
huzurluydu
sıra ve süratle
aklımdaki sahnelerden objeler geçiyordu
oturduğum cam kenarından göründüğü gibi dışarısı
aralarında zihnimin absürt objeleri de geçse senaryoyu tümleyip anlayabiliyordum
ve bir sonraki hareketimi tasarlayabiliyordum
en son hezârfen ahmed çelebi alakasız bir şekilde
beynimde bir bant aralığında görülünce
sinirli bir gülümsemeyle başımı salladım
görüntünün gitmesi için
ihtiyar aşırı rahatsız olmuştu bu yaptığımla
hemen poşetinin ağzını aştı
ve içinden bir şeylerin yerini değiştirdi
sonrası aynı hikaye
poşet kin kusuyordu
ineceğim yere kadar bu ihtiyarın bütün her şeyi yönettiğini düşündüm
ve ineceğim yere kadar hem bu düşünceye hem de çıkan sese direndim
ulaştığımda yerime
ilginç şekilde sanki sahnede biri oynuyor gibi bir ambiyans vardı
kar zorla düşüyordu yere ve taşlara direnmiş yoldaşsız tek sokak lambası
bütün devrimini giriş kapısında yapıyordu
ilerledim ve kapıyı araladım
alkış ve ayaklanan seyircilerin gürültüsüyle içeri girdim
tek umudum arkamda meriyogranın olmasıydı
bu yüzden birkaç defa arkama baktım
ama yoktu
içerisi inanılmaz sıcaktı
hemen paltomu aldılar
övgü sözleriyle
kadehimi elime sıkıştırmış şekilde ağır ağır ilerliyorduk
sahneye çıktım
aklım meriyogradaydı
sürekli alkışlanıyor ve kaygılanıyordum
ön koltukta ihtiyarı gördüm
tek yanaklı gülüşüyle poşeti havaya kaldırmış içinin boş olduğunu gösteriyordu
biraz eğilerek şükranda bulundum
sonra orayı terk etti
o kadar kaos vardı ki içeride kapıdan çıkması 2-3 dakikasını aldı
artık giçbir şey gelişmiyordu
sahne aynı sahnede kalakalmıştı
bu çıkmazın içinde ve aciliyetinde olup biteni düşündüm
ilk eylemim
olmayan bir kelimeyi düşünmek oldu
ve çok geçmeden buldum
ağzımdan çıkardım ve bütün mütevazi biletlilerimin üzerine dağıttım
sahnedeki düğüm açıldı
ve hızla kulise koştum
kuliste meriyogra
meriyogranın yüzünde ihtiyar adamın huzuru
ellerindeyse kinini kaybetmiş bir poşet
sarılmak için üzerine adımlarken
elini poşetin içindeki biir şeylerin yerini değiştirmek için kullandı
durmuyordum
durmuyordu
bu bağın etrafında dönmeye başlamıştı sabırsız izleyicilerimizin sesleri
sahneye bekleniyorduk
ihtimalimde meriyogra çıkacaktı sahneye
çünkü bir şeyler hep değişiyordu o poşetin içinde
o yüzden biraz daha sarılıyordum
devinimini hissedip bağı çözdüm
-hızlı ol dediğini duyduğumda önce ihtimalimi siktirettim
sonra koşmaya başladık
ona asla yetişemiyordum
ama mesafeyi de stabil tutuyordum
ara ara arkaya dönüp hiç koşmuyormuş gibi
- uyuyacağız - çok yorulduk , uyuyacağız
diye bağırıyordu
asla üşümeyecektik , bundan emindik