29 Ekim 2016 Cumartesi

nil-de ay av-ı



solucan deliklerinden bedenime doğru tırmanan koku zihnimi sardığında 
bunu solungaca tırmanacağım bir yol gibi düşünür 
hangi yöntemle olursa olsun
esansı lehime çeviririm

san choov'a ne yapmam gerektiğini soracağım bir denklem yarattım 
ama ona ulaşmak bu denklemdeki bilinmezlikleri çözmekten daha zor

önce bu denklemin anakayası üzerinde 
bir mental ağırlık seçtim
ve saçmaya başladım
uzayda yer kaplamaya çalışan her şey gibi , önemsiz bir ağırlıktı

fakat avuçların enerjisi ile evrene yayılarak
ve avuçlarda birbirleriyle etkileşime girerek bana o muhteşem ödül verilecekti

bu defa emindim
daha önce bu boyutta hiç düşünmemiştim 
bu defa kesindim
öyle de oldu

bu ödül için birçok yöntem ve denklem eskittim
bu defa devrimim dikiş makinesinde makinistleşen terzi gibi işledi

hızlı ve acımasız

avuçları yokladığım kadar
evrene odağımı diretiyordum
emanet ettiğim ağırlıklar şehir çöplüğüne atılsa bile kurduğum bağ bozulmayacaktı ?

denklemi eksiksiz tamamlamışken beklemeye koyuldum 
ve alkışla ödülüm atıldı önüne

bana odağımı sunarken evren 
aynı zamanda yavaş yavaş eriyordu

şaşırmıştım çünkü başarmıştım

her şey - küçük detaylarda inatlaşma dışında - güzeldi 
zaten onlar da önemsizdi
uzayda yer kaplamaya çalışıyorlardı ama bir ağırlık değillerdi

sonrasında ödülüm 
düşünmem için bir saat astı denkleme

düşünmem 
detaylar üzerindeki inatları tam anlamıyla tanımlamak için verilmişti

ama ben 
o'nu var eden denklemdeki ağırlıkları ne yapacağımı düşündüm

zihnimde tek bir korku vardı
ağırlığı sahiplenen avuçlardan tüydüğümde bağ bozulacak mıydı ?

şaşırmayın ! bu korkuya inandım

denklemin son düzlüğündeydim ve atlardan nefret ediyorum
denklem satranca dönüşmüştü
bağı bozmamak adına yapılan her bir hamleye karşılık veriyordum
aynı zamanda biliyordum ki ödülümden uzaklaşıyordu

bu denklemin arasına sıkışmış gibi hissettim çoğu zaman
ve biliyordum zamanım azalıyordu

ödülümün ödül kalması için denklemde yarattığım bağları koparmamaya çabalıyordum

bu uğraşım sırasında suda olan suda kalır - anektoduna aykırı söylemler duydum

ağızlar pek sahici olmasa da salyalar yeterliydi 

şimdi denklemi askılıkta bekletiyorum
çünkü avuçlardaki ağırlıkların bağını koparmamak bana bir şey vermedi

önce bağı kopartacağım 
bunun için tepe kamerasına ihtiyacım olacak 
sonra da odağında ne olup bittiğine bakacağım

hayır hayır
önce ödülüme bakacağım - ne olup bittiğine - 
sonra da bağı kopartacağım .

dipnot : başlıktaki ekler dışında hecelerin çalkalanması ağırlığın sıfatını veriyor 

acke hallgren - where you were

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder