entrikalar itaatlere nöbet devrederken
tembihleyici üsluplarından katiyen ödün vermezler
çünkü bu
bizi büyüten zamana ve zamanın içindekilere sunmakta olduğumuz
ihanettir
tanıdık aşamalar ve basamaklar
zirvede yabancı kalacağımız bir sonucu doğurur
bu bebekle aynı hizada durduğumuz anda
ve dokunmaya ramak kalmışlığımız sırasında duyduğumuz ses
sırtımızda yan dönen tanıdık çığlıklardır
seçim bizim !
geriye de bir harekettir durağanlığa kıyasla
güdülerimizin vasat bir dönüm noktası hep vardır
o noktanın gerisine geçebilmek için neleri denemeyizki ?
o tarihli konuşmalar
aslında-lı değişimler
toplumsal azınlık korkuları
bir üstler
bir altlar
seçimler , vazgeçişler ve çekilişler
ama ne var ki düzine ipliklerle yarattığımız kuklamız masada hala ayaktadır
masanın ayaklarıysa eşdeğer kırık
o yüzdendir ki bir ele uyarken masadaki sallantıyı pek hissetmeyiz
himayenlere karşı zaafı ve eksikleri olanlarımız
sadece tasmada istediği rengi seçerler
şehvet doyumsuz şefkat ölümsüzdür
umumi yüzlerimiz
izlerimizin geçmesini beklerler .
bu utançlı tenlerimiz ile zaman arasında ukala bir anlaşmadır
savrulanlarımız kıyıya doğru yüzme bilmiyorum diye bağırırlar
kaybolanlarımız evini hatırlatması için kendi olmayan birini bulurlar
yanlışlarımız ileride önümüze koyacağımız doğrulardır
doğrularımız geçmişte kalacak yanlışlarımız
şaşırmayın
bunlar entrikaların tembihleyici üsluplarıdır
itaatler sizden bağımsız
tembihleyici üsluplarından katiyen ödün vermezler
çünkü bu
bizi büyüten zamana ve zamanın içindekilere sunmakta olduğumuz
ihanettir
tanıdık aşamalar ve basamaklar
zirvede yabancı kalacağımız bir sonucu doğurur
bu bebekle aynı hizada durduğumuz anda
ve dokunmaya ramak kalmışlığımız sırasında duyduğumuz ses
sırtımızda yan dönen tanıdık çığlıklardır
seçim bizim !
geriye de bir harekettir durağanlığa kıyasla
güdülerimizin vasat bir dönüm noktası hep vardır
o noktanın gerisine geçebilmek için neleri denemeyizki ?
o tarihli konuşmalar
aslında-lı değişimler
toplumsal azınlık korkuları
bir üstler
bir altlar
seçimler , vazgeçişler ve çekilişler
ama ne var ki düzine ipliklerle yarattığımız kuklamız masada hala ayaktadır
masanın ayaklarıysa eşdeğer kırık
o yüzdendir ki bir ele uyarken masadaki sallantıyı pek hissetmeyiz
himayenlere karşı zaafı ve eksikleri olanlarımız
sadece tasmada istediği rengi seçerler
şehvet doyumsuz şefkat ölümsüzdür
umumi yüzlerimiz
izlerimizin geçmesini beklerler .
bu utançlı tenlerimiz ile zaman arasında ukala bir anlaşmadır
savrulanlarımız kıyıya doğru yüzme bilmiyorum diye bağırırlar
kaybolanlarımız evini hatırlatması için kendi olmayan birini bulurlar
yanlışlarımız ileride önümüze koyacağımız doğrulardır
doğrularımız geçmişte kalacak yanlışlarımız
şaşırmayın
bunlar entrikaların tembihleyici üsluplarıdır
itaatler sizden bağımsız
bence ileri
YanıtlaSil