olmayan bir kelimeyi ağzından çıkararak senaryodan kopmuştu
mütevazi biletlilerinin alkışı kesilince
kurnazlıkla sahnenin tekrarı için bir mola istedi
ve basamaklardan inerek kulisin kapısını açtı
yanımda kıyafetini değiştirirken buhar gücüyle çalışan bir tren gibiydi
çıplaktı , mütevazi değildim ve biletim yoktu
kendi kendime bastonunda sigara söndüren bir ihtiyar gibi homurdandım
bir şey söylemesini beklediğim telaşlılığında
önce bir kol girdabıyda caddeyi
sonra beline vuran dalgalarla tekneyi itti
bir süre sonra yüzüme baktığında
bu deformelerde oluşan sorguyu erteleyip
dayanıklılık noktasında gezinmesini izledim
sonra tekrar sahneye çıktı
yılmayışını değil rezilliğini alkışlıyorlardı
perde bitimine kadar kuliste bekledim
oyun bitti , alkış kesildi
duyduğum gürültü kulağıma eğilerek başardığını söylüyordu
fakat onu kulise geri getiren rayları titremedi
sahnede vagonlarını taşıyorlardı
çıplaktı
bu defa ben mütevazi olmak zorundaydım
sigara paketimi yeni açmıştım
ve cebimde yeterince param vardı
ses kesildikten 3 sigara sonra sahneye çıktım
her rolü oynayabilirdim
çünkü sahnenin ışığını açık unutmuşlardı
ama sahnede aradığımı bulamadım
haz yoktu .. kimse yoktu
artık biletli biri gibi olmak
ve hiç yoktan bir vagon kazanmak istiyordum
mütevazi biletlileri gibi oturdum koltuğa
direkt sahneyi karşıdan görüyordum
kıçımın altındaki zengin bir biletti
alkışlamaya başladım
bu bedenimin bilincime yaptığı düşük tempolu bir protesto alkışıydı . Sonra durdu .
o korkunç kaosun arkasında kalan sessizliği dinlerken
apar topar içeri biri girdi
trenin herhangi bir vagonunun herhangi bir görevlisiydi
unuttuğu paltoyu alıp çıktı
dışarısı sıcaktı & tren buharlıydı
bütün makinistler bir treni hareket ettirebilirlerdi - dedim
ve tekrar kulise girdim . sabaha kadar orada bekledim
tekrar gelecekti , bundan emindi
mütevazi biletlilerinin alkışı kesilince
kurnazlıkla sahnenin tekrarı için bir mola istedi
ve basamaklardan inerek kulisin kapısını açtı
yanımda kıyafetini değiştirirken buhar gücüyle çalışan bir tren gibiydi
çıplaktı , mütevazi değildim ve biletim yoktu
kendi kendime bastonunda sigara söndüren bir ihtiyar gibi homurdandım
bir şey söylemesini beklediğim telaşlılığında
önce bir kol girdabıyda caddeyi
sonra beline vuran dalgalarla tekneyi itti
bir süre sonra yüzüme baktığında
bu deformelerde oluşan sorguyu erteleyip
dayanıklılık noktasında gezinmesini izledim
sonra tekrar sahneye çıktı
yılmayışını değil rezilliğini alkışlıyorlardı
perde bitimine kadar kuliste bekledim
oyun bitti , alkış kesildi
duyduğum gürültü kulağıma eğilerek başardığını söylüyordu
fakat onu kulise geri getiren rayları titremedi
sahnede vagonlarını taşıyorlardı
çıplaktı
bu defa ben mütevazi olmak zorundaydım
sigara paketimi yeni açmıştım
ve cebimde yeterince param vardı
ses kesildikten 3 sigara sonra sahneye çıktım
her rolü oynayabilirdim
çünkü sahnenin ışığını açık unutmuşlardı
ama sahnede aradığımı bulamadım
haz yoktu .. kimse yoktu
artık biletli biri gibi olmak
ve hiç yoktan bir vagon kazanmak istiyordum
mütevazi biletlileri gibi oturdum koltuğa
direkt sahneyi karşıdan görüyordum
kıçımın altındaki zengin bir biletti
alkışlamaya başladım
bu bedenimin bilincime yaptığı düşük tempolu bir protesto alkışıydı . Sonra durdu .
o korkunç kaosun arkasında kalan sessizliği dinlerken
apar topar içeri biri girdi
trenin herhangi bir vagonunun herhangi bir görevlisiydi
unuttuğu paltoyu alıp çıktı
dışarısı sıcaktı & tren buharlıydı
bütün makinistler bir treni hareket ettirebilirlerdi - dedim
ve tekrar kulise girdim . sabaha kadar orada bekledim
tekrar gelecekti , bundan emindi
//
her şeyi kaybetmişlik hissini parmak uçlarımda toplayıp
üşümeye başlamıştım
bütün insanların nefesleriymiş sanırım burayı ısıtan
sahneyi ve her şeyi terkedip istasyona doğru yürüdüm
trene biletsiz bindim
cam kenarı şansımı düşünürken karşıma ihtiyar bir adam oturdu
yüzündeki çizgilere rağmen huzurlu bakışları vardı
ama poşeti kin kusuyordu
içinden birkaç şeyin yerini değiştirikten sonra ağzını bağlayıp yere koydu
poşet susmak bilmiyordu
son canını veriyordu belki de ama inanılmaz kaptırmıştım kendimi
hızlıca kalkıp , indim ve yürümeye başladım
camlardaki afişler tek bir sahneye koca bir tabelaydı
mükemmel bir sahne buldum diye düşündüm
kuliste sahneyi programlamasam da
biletli bir seyirci olmanın hazzını alabileceğimi umdum
öyle de oldu
inanılmaz sıcaktı içerisi
üzerimdeki paltoyu çıkartıp askılığa yürüdüm
sonra meriyogra çıktı sahneye
ne olacağını iyi biliyordum
sahneyi terkedecek ve onu takip edenlerle birlikte yürüyecekti
ben de fırladım peşlerinden
meriyograyı takip ediyorduk
birden o üşümeyi tekrar hissettim
fakat bu defa her şeye sahiptim
korkuyla karışık paltomu hatırladığımda hafif gülümseyerek ve koşarak geri döndüm
içeride en ön koltukta biri oturuyordu
ne aptal bir adam ama dedim içimden
dışarıda festival var ama o boş sahneyi izliyor
böyle düşünmem için çok zaman geçmişti
o an bir basamak daha çıktığımı hissettim
önceyi umursamayıp vücut ısımı hatırlatan paltoma kavuştuktan sonra
meriyograyı takip eden insanları yakaladım
asla çok uzaklaşmazlardı , bundan emindim
///
önümdeki insanlar kalabalıklaştıkça
sonra orayı terk etti
meriyogranın dalga gücü en baştan sonra doğru eğimini arttırmış olmalı ki
önlerden birisi bağırmaya başladı
- meriyogra yok ! onu kaybettik , bizi atlattı .
..kimse şaşırmamıştı
geri dönenler ,
yan sokağa sapanlar ,
hâlâ umudu olup yoluna devam edenler ,
bir sonraki an için sabitlenenler ,
kimse .
aralarında dolanan kelimeler arasında
- yine -
krallığını kurup adını zehirliyordu
göz bebeğimi genişleten çivilerle
kuliste olacağını düşündüm meriyogranın
tren hazırdı
hiç beklemedim
biletimin ucunu hafif cebimden çıkartmış olarak bindim
yaşlı adam oradaydı
poşeti uyuyordu
huzurluydu
sıra ve süratle
aklımdaki sahnelerden objeler geçiyordu
oturduğum cam kenarından göründüğü gibi dışarısı
aralarında zihnimin absürt objeleri de geçse senaryoyu tümleyip anlayabiliyordum
ve bir sonraki hareketimi tasarlayabiliyordum
en son hezârfen ahmed çelebi alakasız bir şekilde
beynimde bir bant aralığında görülünce
sinirli bir gülümsemeyle başımı salladım
görüntünün gitmesi için
ihtiyar aşırı rahatsız olmuştu bu yaptığımla
hemen poşetinin ağzını aştı
ve içinden bir şeylerin yerini değiştirdi
sonrası aynı hikaye
poşet kin kusuyordu
ineceğim yere kadar bu ihtiyarın bütün her şeyi yönettiğini düşündüm
ve ineceğim yere kadar hem bu düşünceye hem de çıkan sese direndim
ulaştığımda yerime
ilginç şekilde sanki sahnede biri oynuyor gibi bir ambiyans vardı
kar zorla düşüyordu yere ve taşlara direnmiş yoldaşsız tek sokak lambası
bütün devrimini giriş kapısında yapıyordu
ilerledim ve kapıyı araladım
alkış ve ayaklanan seyircilerin gürültüsüyle içeri girdim
tek umudum arkamda meriyogranın olmasıydı
bu yüzden birkaç defa arkama baktım
ama yoktu
içerisi inanılmaz sıcaktı
hemen paltomu aldılar
övgü sözleriyle
kadehimi elime sıkıştırmış şekilde ağır ağır ilerliyorduk
sahneye çıktım
aklım meriyogradaydı
sürekli alkışlanıyor ve kaygılanıyordum
ön koltukta ihtiyarı gördüm
tek yanaklı gülüşüyle poşeti havaya kaldırmış içinin boş olduğunu gösteriyordu
biraz eğilerek şükranda bulundum
sonra orayı terk etti
o kadar kaos vardı ki içeride kapıdan çıkması 2-3 dakikasını aldı
artık giçbir şey gelişmiyordu
sahne aynı sahnede kalakalmıştı
bu çıkmazın içinde ve aciliyetinde olup biteni düşündüm
ilk eylemim
olmayan bir kelimeyi düşünmek oldu
ve çok geçmeden buldum
ağzımdan çıkardım ve bütün mütevazi biletlilerimin üzerine dağıttım
sahnedeki düğüm açıldı
ve hızla kulise koştum
kuliste meriyogra
meriyogranın yüzünde ihtiyar adamın huzuru
ellerindeyse kinini kaybetmiş bir poşet
sarılmak için üzerine adımlarken
elini poşetin içindeki biir şeylerin yerini değiştirmek için kullandı
durmuyordum
durmuyordu
bu bağın etrafında dönmeye başlamıştı sabırsız izleyicilerimizin sesleri
sahneye bekleniyorduk
ihtimalimde meriyogra çıkacaktı sahneye
çünkü bir şeyler hep değişiyordu o poşetin içinde
o yüzden biraz daha sarılıyordum
devinimini hissedip bağı çözdüm
-hızlı ol dediğini duyduğumda önce ihtimalimi siktirettim
sonra koşmaya başladık
ona asla yetişemiyordum
ama mesafeyi de stabil tutuyordum
ara ara arkaya dönüp hiç koşmuyormuş gibi
- uyuyacağız - çok yorulduk , uyuyacağız
diye bağırıyordu
asla üşümeyecektik , bundan emindik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder