sabahın kadınlığını aralarken
gürültülü kasıklardaki trafik
ve
spesifik bakışlar atıp
öfkemle alay edercesine dingin olmayı başardığında ağıtlar
ortalama ne ile karşılaşacağımın ilk nüshasını çıkarıyordum el yazımla
okunmamış kitaplar
dinlenilmemiş temenniler
ve
santim santim parsellenmiş dünya
çok uzun zamandır
ne zihnimi ne de bedenimi
uykuyla ödüllendirdi
alyansım
ceplerimdeki ağırlıkta
zihnim kalbim sağırlığında
o kadar çok yoruldum ki
tepeden aşağı attığımda kendimi dinleniyor gibi hissettim
paramparça bir izdüşüm
en güzel paranoyamın
yol boyunca beni takip edip etmediğini düşündüğümde ..
bunu kim bilebilir ki
arkama dönüp bakmazsam
sanırım bu dünyanın en güzel paranoyası olarak aklımda kalacak
biraz sakinlik
biraz uyku
için reçeteme
imza
Down by the lake
a warm afternoon -
breezes carry children's balloons.
Once upon a time,
not long ago,
she lived in a house by the grove.
And she recalls the day,
when she left home...
Long good-byes,
make me so sad.
I have to leave right now.
And though I hate to go,
I know it's for the better.
Long good-byes,
make me so sad.
Forgive my leaving now.
You know I'll miss you so
and days we spent together.
Long in the day
moon on the rise -
she sighs with a smile in her eyes.
In the park,
it's late afterall,
she sits and stares at the wall.
And she recalls the day,
when she left home...
Long good-byes,
make me so sad.
I have to leave right now.
And though I hate to go,
I know it's for the better.
Long good-byes,
make me so sad.
Forgive my leaving now.
You know I'll miss you so
and days we spent together.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder