Lum

nefese esans

defalarca sütle bulanmış kauçuklarından

emdiğim kanda

camın arasında bir göz

nereyi işaret ediyor 

ve neyi bekliyor 

Kura

tut

Arak

paraşütün altı dümdüz

düştü düşen düşülenle

kat sayılar üşüttü

bir varsayımlı yün öpüştür

göz göze gelmekten kaçındığım ay

burası nakışı iğneden işler

oyuklara ait göl 

müziksiz köpükler

çapraz rafta

peki sen neyi düşünüyorsun

çalıştır

Bark

ekin okuma sivri sunaklar

hecele ve dişle 

ritmi geç 

şişemi rujla

-mez takılı bir bilgi

Taç

as katıklarıma bayrak

rast dağların yardımına koşar

karmaya başlar kazanı kaşıkla

yön doğrulur sayaca

ağzım banttan kurtulur da

tek söz söylemem

Dürbün Halkasında Yarım Ağız

rakım 

belizimin tarağını saçlarımda unuttuğunda

benim taraftan bakacak

dönümünde kıvrak bir kaldera

fiyakam gömleğimde buruşmuş bir anka

buhar makinesiyle çalışan santim santim buğdaylar sırtıma tırmanırken

köprüyü altından

kalkındırmak

soru yenilenmeyen bir cevap mı ?

wasting another day trying to ignore my face conversation dies it's late sleeping in to get away facing myself again breathing out and breathing in looking pale and looking thin hoping I don't cave in you're looking at me now but your gaze is hollowed out you made plans to just skip town would've gone but I found out now we're sitting on your curb overcooked meal getting cold force my fingers into yours strangely I need you more when you come over you don't ask me how my day went you leave when you wanna but I won't forget Tracing my face with your dirty fingers holding my place if I get up will it be worse? if I stay here what is that worth?

Portatif

külün üstüne tırmanan sisler

bir bilenin yolu

dinip keşfe çıkmak seyri

kürelenmiş bile olsa köşede tür eksenli

ısırınca bir katmanım etinden

koşmanın durmaya söylediği

Mevsim

kiraz saplarının kışı

Ten Renginde Badana

çiçeğin cebinden

çizgisel düzleme

raflarda dolaşan adımlar duyulduğunda

ruhun şapkasını

astığın bir askıda 

oyalarken zamanı

bir şarkıyla

tozun kalktığı yerde omuzlarıma kadar gelgitin

Bukalemun

bahsi geçmiştir

haddimin hakkı

zin nasıldır

Çizme

boyut derim

bana

pek bile

 politik durur

Bizi Koruyordum

saksıdan kafasını çıkaranla birlikte

kurduğum köşende sükuneti tamamlıyoruz

ve

zor ilerliyor zaman

biraz suçluluğumla bırakıyorum tüm şansımı omuzlarına

gözlerindeki nehir coşuyorsa

yüzüyorsa ruhundaki balık

kaçırmışsalar keyfimizi

sapmamışsak bir yola

yakalanmışsak gözü şeytanı arayanlar tarafından

duyulmuşsak ağzımızı bantlarken

ve hatta 

evren tekrar çıkmışsa karşımıza

bir dağ gibi

çabalarımız fırtınaya kapılırken

durup sudaki ayaklarını izle

solungacında güzel hisset atmosferi

protonlarla elektronları tembihledim

bana yetecek esansım ve hafızam var

Müsamaha

kıskıvrak

hayal eder 
kapılar pencereleri

gömleğimi buruşturmuş takatim , sevmedim

adımdan kaybolmuşçasına  gülümsemen soluk

yatık sandallarım uyur , göz altlarım hala mor korkuluk

koşullar lotus 

fikrimi sorarsan küsme böyle bir yağmura

mazgallar elbet bulunur

kahvende dolanır bir hayaletle talihim

avcunda esaretim 

zincirlerden ibaretim

mumum yok ziyafetine

kifayetime ayna

bir akşamüstü salmak yıldızlarını odamdan kazara

bu gürültüde buharlaşam rujdan suçlar

öfkem sonbahar gibi yalnızca boynunda yatışan  

ışıkta kısılmış ıslıklar

başımda tünemiş kanatlar var

uslanmak yakışmaz böyle havalara

müsamaha müsamaha 

spinozanın saksısında

bir küçük şaşkın

akşamın esintisini aldım retinandan öyle bakma bana

alevlerim tutuştururken tüm sazlığımı

sorarım bir öpüş mü çabaladın sarılışının ardına

yoksa damla damla yağmura mı imrendi ruhun

kemiklerim tutuşurken sana

Tadım

kirazların sarı

parkur

Tayf

kendi huzurumda

kendime verdiğim bir hesap var

saatin çeyreği ortalama

sonra tekme tokat

kalıp

İvecen

lüzum
aralıksız paraflar sunup
kabukları kıyma makinesinden geçirdiğinde

veya

eksen kaydığında
boyut aşıldığında

farkettirdiğinde
kırmızı çemberdeki düşünceler

siyaha taşıtmak için bir holde kendini

hafızanda mı
taşı basamağın

ay santim hareketli bir titreşimken

bazen denge sağlanması için karşıya

düzlem için sese hacimlenmiş harflerin
iksiri ulu ortayken

küre inşalarından
tümevarımlar

kendime milim

dilimdeki oyukları dolduran senkron ülkesinde

metafiziği telaşlandıran

pena

telleri ortalıyor

Kuğu Dansına Ne Der

spinozanın saksısında

bir küçük şaşkın

akşamın esintisini aldım retinandan

alevlerim tutuştururken tüm sazlığımı

bir öpüş mü çabaladın sarılışının ardına

damla damla yağmura mı imrendi ruhun

kemiklerim sana tutuşurken

Elzem

suya üfle

su berraklaşır
ben anlatırım

çanları asın

bir an olsun çabamdan