kar küreleri sıkılaştı kasıkları sarkttı kışın herkes sakındı aklını buz sarkıtlarından canım
çatıdan havadisle düşünceyi yakmaya
davete icap ettiler geldiler taklaya
bilmedikleriyle mutlu bir sabah sisinde kurdun huyu ve pusulası vardı kabuslarının buldu vücut ninnini ben bulmuştum rivayetleri sen uydurdun söz gelimi bahsi geçen tek mukayese budur
erketem dilsiz , mimiklerin gibi bu tepede ortanca ay'ın dikizlediği bizdik
bi sahil esintisine sızlanan boşvermişliğin dinginliği hala dingin
esasen gömlek çıkar çıplak çakmak çakar lafta rafta saklar bir kitap kahve susmaz usla
ziyafet tamam adın adımla benden taraf bu dans efemera külü topuk kırar
yıllar ve huylar bu dansı aynı sahnede oynarlar gecenin sonunda yıldızlar insanın dileğine duymazlarlar
koru sakındığım tüm kostümlere dökülmüş bir şarabın sayfasıda yılları ve huyları
çok ince çizgilere kaba basan onların bizimkiler henüz güneşten önce doğmadı
dağlarındaki kar eridği zaman sor nehirlerinde akan çamurlara