8 Haziran 2010 Salı

Böyle Bir Yağmurdu




ve sonunda bitti , delirdiğimi düşünüyorum . tanımadağım birisine saldıracak kadar .
ayak ve el titremeleri gözde belirgin şekilde arttı , evde olmayanlar tedirgin . gözümün önüne serilmiş mor bir halı , sürekli uyumama sebep , iletişim araçlarını zorla beceren insanlar kendilerini parmaklamaktan ileri gidemiyorlar . zevk aldıkları kesin , ve beyinlerini aşk ve ayrılıkla dolduranlar , kamyonetlerinden şikayetçi değiller , düşüncelerini bir çocuk çamur yapmış sadece , yobazlaşmış beyinlere , küçük yaşta vurulmuş çiviler , beyin sadece bir duvar , bir barakanın içindeki bir duvar üstelik , hergün sokak çocuklarından korkan bi duvar , hergün yüzünüze ışık getirecek kapının açılmasından korktuğunuz , ve zeki sarhoşların idrarlarıyla yıkandığınızda , güneşi bekleyen , kurumaya yüz tutan , aynı kokuyla , delirdiğimi düşünmüştüm . sende düşün ! damarımın limanına yanaşmış bir gemi , sürekli bir şeyleri enjekte ederek , takvimimi yırtıyor , acıyorum ona , sıkıntı yok böyle günlerin birinde sadece camdan sokağı seyrediyorum , aptalın birisi manevrasında devrildi , içinde öldü sanırım , bütün kuşlar uzaklaştı . sokak lambasını patlatan yaşıtlarım aşıktılar , kaldırımı onarmaya gelen işçi o kaldırımın üstünde yürüyen mini etekli bayanı gözlerine çizmişti , bir gün yürüyecekti . şemsiyemi açmış içerde oturuyorum ,
öyle keyifli :
perdem canlı
kapım canlı
anahtarım canlı
kayıplarım canlı
balıklarım canlı
kablolar canlı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder