4 Aralık 2011 Pazar

Numara

duvara yol olmuş ince kablodan merhaba
diyafram tanrı
ahize kutsal kitap

ve kumsal rahat
sigarada ay dolunay
telefonun ucundan ses gelmeyecek bir daha

yakınlaştıkça bu gerçek resimleri pürüzsüz
dürüsttür rüzgarın yüzüne savurduğu gürültü

savruldukça alfabeden işaretlere bürünsün
o yüzden
onun kahkalarına
öncelikle ruj sürün

bir nöbet sıkışır dudaklarındaki kumsala
bir halata düğümlensen
bilincim ruhun sanar

sarı ayaklı paçavralarından kaçan adam
güneş düşer diye kadın beklemekte ayakta

rakamları unut
hafızama somurttum
sabah olur mu ?
yoksa bir şarkı daha soyunur mu

korkular cesaretine imzasını atarken
vakit çemberinde hep bir akreple konuşulur

konu şu
tanımından kurtulsana
toz yutan bir şarkıyı sessizlik tutuklamaz

keyifsiz bir vazoda
toprağın kuru ve
dili sürçen ama düşmeyen yağmursun

tekrardan konuşup
uydusunu sallıyorum
sırtı dönük ahizenin yansımasında yazıyor
kelime dolusu gemiler gider
ama ses hep limanına geri döner

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder