hemzeminlerde
yaş otlar arasında
kurulanan bir salyangozdan
taklalar atan kaplumbağam
saati bilmiyor ihtimali büyük
yavaşladığında rüzgar
omuzlarını çeken bi masumiyetle
başı omzuna yaslı
sabah yuvası salıngaçlarından daha hafif bir sesle görülebilen
dürbünlü kükürt kokusu
yine de küçük adalar güçlü durur suyun üzerinde
onların gözünden kıyı da bir adaysa eğer
ağaçlarda tanrının kusmuklu mendilleri
ve salyangozla güneşe yalvaran marangoz
kurumayacak olduklarını bildikleri halde
ay'ın dantelleri bu yansımalar
çok eski bir meteoru
masası olarak kullanan
dengede kalmış tahtaravalli
ve çizimleriyle yarıda kalan bir ütopya
üç kapılı bir süreç
daktilo çocukluğumdaki kadar kutsal
gramafon yaşlılığıma sakladığım sevgilim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder