7 Nisan 2012 Cumartesi

Göç

ayaklarıma çekiçlerini vuran
sesimi gömen
aynı zamanda göz bebeğimi
dişleriyle sıkan bir
hissin hastalığı
ve ilacı kayıp

bu yaşanmışlıktan sonra

ayaklarını burkup
sesini dudağına çarptırabilen
aynı zamanda göz bebeklerini
hafif bir buğu ile kaplayan o narin kadınların
hislerindeki sahteliğe nasıl inanılabilinirki

beynin tahterevallisi bu yüzden sabit değil
heveslenmek luna parkında
doğmamış çocuklarımı izliyorum
hepsi kırgınlar
yüzlerinde zorla gülmeyi sağlayan çamur sıvalarıyla

aslında ben fırtınada mezarını seçiyorum
kesik parmakların
pıhtısında kucaklaşmış olanın

ihtimallerin siftahı
koridorumda sakin bir kent

yine kanımdan taşınıyor bu gece

ışığın yüzümü aksayan terinden
var olmuş gölgeye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder