14 Ekim 2012 Pazar

Çimentoya Oraletler Döktüğüm Anlaşılırsa




adı altında saklıyordum
ve adını hatırlıyorum
hafızamda küflenmiş yeşil magmadan çıkarttığım gibi
elim soğuktan kurtuldukça arıyorum
yüzü en fazla o buz kesen konuşmadaki serinliktir

kaç yıl oldu , kaç bardakta hatırlanmak dileğiyle
bu bir mektupsa bisiklet selesinde intihar
sana ulaşan bütün harfler zeminine yapıştı
kendimi karşına alıp , her gelişimde savaştım

gittiğim her bir yerin tokalaşmasında tanıttım seni
bir gün hatırlamazsam yeniden tanışırız belki
o zaman çokca kal , yetişmek zorunda kalmadan
varlığın belli değil bir de yokluğunla sınamasa

hangi anlatımda tasvirinin kıyafettini beğenmedin
herkesleşirken , tosbalarla toprağımdan geçemedin
aynı kalıp durdu öyle duvarımda boş çerçeve
kararsızlıkta öyle güzeldin ki bir fotoğrafını seçemedim

artık fazla yabancıydın , değiştirmekse ne haddime
konuşulacak konu yokken bulurdum ben aksine
boş gözlerin yüzümde bir af dilerki sahteden
çekip giderken arkandan umutlarsa raks eder

artık fazla yabancısın alışmaksa ne haddime
varılacak bir hedef yokken beklentisizim bak yine
duruşun hiç bozulmasın , aklımda asil bir ağrı var
orda hiç yıpranmadan kazıdığım zamanın saçlarında kal

çizgilerinden taşırdım , tenimde şuan döküldüğün her bir damla
kabardıkça ağrıyan yüzündeki notalar onlar
bir kavanoz içinde takip etsen bulunmaz
da uzaktan izlersen de hiç bir adı konulmaz

en güzel ismi buldum
romf adında nefes oldu
fısıldadığımda duyması gerekenin çığlığında dondum
beyaz ürperti , soluk çakıllardan
aklına düşersem
o notalardan say
kararsızlığımı yendim çerçeveye girdin bak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder