30 Eylül 2014 Salı

karanlıkta uyanmak
yani şu geceyi bulan gündüz uykuları

dışarıda adımlarken de
bezmişiz
kah hızlanmışız
tanıdık insanların yüzlerine asmışız ceketlerimizi
gün ve gün artmış bulantı
kusmuklu bir mazgala taşınmışız
eski arabaların konvoyunda

aynı kuralı yıkmaya çalışırken
kuralı hatırlatmışız birbirimize

durup benzerlikte kıyaslamışız birbirimizi
an ve an buzlu bir tamam demişiz yutkunulmuş en bilinmezlere

cahillik ya sarılmayı düşünmüşüz
mevsimi suçlayarak
aralık bırakmışız tanrıdan bir toprağı
kuru ayaz demişiz
yakında

yakında yüzümüz de kızarır

sızlanmayalım demişiz
bir tepkimeden kaynaklı olduğunu bilememişiz bu reaksiyonun

ipe kızmış bahanelerimizle
kes demişiz makasçıya

ama dilden uzak bir selamı taşır düşüncesiyle de
es geçmemişiz teyzeleri

küfrü azı dişimize saklı gülümsememizle
sandıkta sembol olmuş geleceğe
patlatmamışız beynimizi

sergimizden çıkmış bir tablo
ödül falan da yok
son yokuşu tırmanıyorum
en olumlu olasılıkların kargalara devredildiği gecede












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder