her yer talan edilmiş
ve
evlerin
perdeleri yırtıklarla dolu
güneştenmidir bilinmez
buruşmuş yüzünle birlikte
sıkılmış canın
yansıyor elden bir şey gelmez gölgeme
sonrası
bir örümcek ağı
birkaç insan dışında hiç şaşmaz
atılır ve birkaç yıl orada kalır
kararır parkede için
camlar yağmurun varlığına dair kanıt olmanın sevdalısı bir akşamla sevişirken
uzar notalar
o notalarda
yine dirseğini yüzdürmüş pencerelerinde tanrı
duayla temizlenemiyor kan
bir karınca görünce de
oluyor bu evlerin tüm insanları pasaklı
sabaha yakın
karaya vurdukça
dalgadır sevgilim
diye mırıldanıyor
bir kitap içinden akranı kalbinin
fesleğenler kokmuyor
ısrarlı diyologların yanındaki
nefret pozlarıyla manken olmuş öfkenin saksılarında
uzağa
belki biraz daha uzağa
diyerek bu denizin hiçsizliğine yoldaş bir sandal
yapıyorum
ne zaman belirse gökyüzünde bir uçak
yükseliyorum
gördüğüm tablo
kum olmuş
ne içtiğimiz de belli değil
kanıt yanıtlanmamış en muhtemel sorunun yokluğu
cevap : kendimde değilken kendimden korkmuştum
evren
gülümser
canını sıkmadan
bak her şey suya dönüyor
suya düşüyor gölgen
ıslanmamışsın henüz
bu sabah senden kimseye söz etmem
saçlarında dökülüyorum
yine de seyrelemem
çünkü kolay sana benden söz etmek
bu sabah benden kimseye söz etme
biz evlerimize yürüyoruz
biliyoruz
asla o frekansta birleşip şarkılar söylemeyeceğiz
ve
henüz kendimi denemedim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder