magma üzerine bırakılmış tabakada
yarı akışkan sevmediğin bir işi yapıyorsun
radyoda sevmediğin bir müzik çalıyor
duyduğun kadar dinlemiyorsun
tabağındaki pasta çatallanmış ama tatmamışsın bile gözünün ucuyla
arsada yükselen betonlar içinde bozuk bir ampülle meşgulsün
görmek istediğin bir şey yok
ama karanlıkta canavara dönüşebileceğinden korkuyorsun
bir zararla
kesiğinden kaçmaya çalıştığın yarayı izliyorsun
vardığın yerde tanıdık bir yüze merhabanı fırlatıp
uzanıyorsun
merhabandan daha yorgunsun
daldığın uykuda tebeşirlerle numaralar yazıyorsun kapılara
mevsime inat başka bir sana sarılarak
bağırıyorsun
yüzün
kasılmış çizgilerin dalgasıyla savuruyor tekneni
dalgayı savunmuyorsun
kesilen elektriği koltuğunda elinde bir sigarayla karşılıyorsun
görüyorsun
beyazın içindeki yanan turuncuyu
dokunabiliyorsun
ayrıntıya kadar görebiliyorsun
çenendeki birikintide
bir balık yan yatmış duruyor
çırpınmıyor
kurtarmıyorsun artık
endişenin yıldızları kayıyor tavanında
birden kayboluyor
sigaranın bıraktığı
ağzında o kalan tat
çevrilmişsin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder