7 Mart 2015 Cumartesi

o'nun saatindeki gece
epey geriden delirmişti

katılığını
bir rehbere dönüştürdüğü nezaketi
yol göstermediği hiçbir kelimede anlam aramıyor
.
kafası estikçe duyuyor
duydukça daha çok kafası esiyor
.
21.yy'da merkürün görünüşü üzerine kıvrılıyorum
mataramda konyak
üzerimde ince bir sis örtü
.
geceye serilmişken
 o'nun saatinde gece geride epey
eski bir dikiş makinasında değirmen çevirdiğini sanıyor
.
pedal dengesini kaybettirdikçe
soylu ayakları bu savaşta yer almadığını söylüyordu
.
geç olsada anımsıyorum
duru bir gölet vardı teninde
.
artık o'na ait olsa bile çirkin




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder