san choov'un yüzü
krizlerine mahcup gözeneklerinde çırpınmakta olan
gerçekliği kırıştırır
ve çatık kaşlarının altında bile
mucizevi bir şekilde her zaman bir gülümseme bırakır
fakat ne yazık ki
bu kırışıklık ve gülümse
Dekadanslar tarafından hüznün asil donukluğuyla ondan habersiz bir biçimde
onun yüzüne makyajlanmıştır
.
O ,
.
yalın ikilemlerle
doğurduğu eğimde
seyrelmiş ağaçları için
devredilmiş bahçelerimden çiçekler getirmemi ister
.
dizlerine sardığı göbek bağlarıyla uyum sağlayamadığında
vaktimin bolluğundan yakınırım
.
bu yakınma aynı zamanda topladığım çiçekleri birbirine bağlayan bir iptir
.
O
bir süre sonra
ikilemlerinden arınmışçasına
sirenalar tarafından omuzlarda taşınmaya başlar
.
seyrek ağaçlarının arasında
bir kahramana dönüşmüşçesine
topladığım çiçekleri
dallara tek düğümle bağlar
.
bunu o kadar çok yaparız ki
ağaçlarının arasından geçerken artık birbirimize çarpacak raddeye geliriz
.
o an
temasın kaçınılmaz hipnozu kaşlarını çatar
çırpınmakta olan gerçeklikse gülümser
.
kulağımda
dekadansların sükuneti
ellerimde boya
.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder