radyoda güzel bir şarkıyı bitmesine yakın yakalayınca
sinirle ceketime sinmiş kontrbasların tellerini yanmış ametistle boyadım
ve buna orada kimse karışmadı
güzel bir yerde olmalıyım diye düşünüp
saygıyla ve biraz hayranlıkla
etrafı gözetlemeye başladım
devasa tavanda büyük gözlü bir balık ağı vardı
tavanı tamamen kaplıyordu
ağın mantarlarından meşaleler ise aşağı doğru sarkıtılmıştı
nasıl oluyorsa ışık her yere uzanıyordu
ve yer o kadar genişti ki bulunduğum yerden mozaik gözümde tamamlanamıyordu
mozaik eğer bir yük treniyse , ben o an sadece vagondaki bir fıçının üzerindeydim
kapılara hiç görmediğim bir alfabeden harfler kazınmıştı
masalara tepetaklak koyulmuştu kadehler
duvarlara birkaç vazo zincirlenmişti
duvarlar yazarların sevmeyeceği kadar sadeydi
nefes almaya gerek olmayan bir yerdi
ama ben boğulmaya başladım
aralıklarla ayaklı bir askılığa yalvardım
- birlikte kaçalım !
koan : mantıklı düşünceyle cevaplanması mümkün olmayan, yalnız sezgilerle anlaşılabilen hikâye
ağ mantarı : balıkçıların ağları su yüzünde tutmak için kullandıkları mantardan yapılmış şamandıra
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder