4 Ocak 2017 Çarşamba

Koan

 
radyoda güzel bir şarkıyı bitmesine yakın yakalayınca
sinirle ceketime sinmiş kontrbasların tellerini yanmış ametistle boyadım 
  ve buna orada kimse karışmadı

güzel bir yerde olmalıyım diye düşünüp
 saygıyla ve biraz hayranlıkla
etrafı gözetlemeye başladım

devasa tavanda büyük gözlü bir balık ağı vardı
tavanı tamamen kaplıyordu
ağın mantarlarından meşaleler ise aşağı doğru sarkıtılmıştı
nasıl oluyorsa ışık her yere uzanıyordu
 
ve yer o kadar genişti ki bulunduğum yerden mozaik gözümde tamamlanamıyordu
mozaik eğer bir yük treniyse , ben o an sadece vagondaki bir fıçının üzerindeydim
 
 kapılara hiç görmediğim bir alfabeden harfler kazınmıştı
masalara tepetaklak koyulmuştu kadehler 

duvarlara birkaç vazo zincirlenmişti 
duvarlar yazarların sevmeyeceği kadar sadeydi

nefes almaya gerek olmayan bir yerdi
ama ben boğulmaya başladım
 
aralıklarla ayaklı bir askılığa yalvardım
 - birlikte kaçalım !

koan : mantıklı düşünceyle cevaplanması mümkün olmayan, yalnız sezgilerle anlaşılabilen hikâye
ağ mantarı : balıkçıların ağları su yüzünde tutmak için kullandıkları mantardan yapılmış şamandıra
 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder