arşiv katlarımda
sayısal ayracımla birlikte
yaz bakısında hesapladığım poyrazları anımsıyorum da
soygazlarla panjurlar yaptığım
ahşap pedalleri dirseklere takmayı unutmuşum ..
aslına bakarsan küçük bir ayrıntı
fakat bu ayrıntı tüm hareketlerin kontrolünü sağlıyor
yavaş , hızlı ve tempolu
birçok kahverengi seyirde
misyon olarak gerçeküstücülüğün
roketlerini ateşlediğimde
giz , bu yüze vuralan en sığ tabirdi
bahsettiğim düğümler , gerçekten de düğümdü
dolaşılıklığı fazla abarttığımda
aldığım haz gurablista'nın zihnimdeki saygınlığını
paçavra edebilir diye düşündüm
kaygı değil , siktiriboktan bir beyin göçü
sanırım
biz
birbirimize dokunan ipliklerimizde
sadece
kendimizi empoze ediyoruz
zigon masada bir boş bardakla
geçen birkaç saat boyunca
yazmaya ara verip vermediğimi düşündüm
beni bu düşünceye iten
birkaç yüzyıldır yazdığım hiçbir şeyi hatırlamayışım
ve bunun üzerine bir eksilti hissetmemekti
benden diri daktiloyu görünce
edatlarımla epeyledim
kendime bahsettiğim aralığı düşündüm
gözlem için tarihe kuşelenmiş kıyafetlerimle adımladığımda
aklımdaki algoritma neyi kapsıyordu ?
galileo'ya jüpiter ile ilgili bulduğum bir uydudan bahsedecektim
seraphime'e poz kıvrılarının onu eriteceğinden
alaşa dönemin eski misafirine yükselişin çakılmaya işaret ettiğine
çocukluk gecemin sabah vaktinde sisinden
düğümleri bir kurgunun sonunda fırlatmayı hesaplıyordum
ama
her şey koşar adımlıydı
şimdi biraz daha durduğumu hissediyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder