ne derseniz sizin
boynumdaki bu foton kuşaklar
sanırım ölçümleriyle
göle meridyen
damlatıyor
sana
zaman için
aynı şeyi söylüyorum
yolda ışık hızında sıralanmış kareler
ve
uzak frekansların radyoları
vagonlara yayılır
kurmaca bir litre konyak bozuk
buna
küvetinde barınan çıplak düşünceler
diyorum
şehvet göle soğuk meridyenler damlatıyor
kayboluyorum
hata yapmadan beklemek için
zaman
tanımımı reddediyor
raftan bir siktir çekiyorum
yediyüz yıldaki değişimi
on küsür yılda yaşamış insanlığın
vahim durumu, hüznü, gülünçlüğü
düşüyor ceplerime
bu konuya değinmek beni aşağıya itiyor
fakat
sürükleniyorsunuz
benim ipim karada bağlı
tembihler deliğinde
her şey beni bir defa hatırlıyor
hayır
belirmiyorum
siluet çeviriyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder