oysa
o
birkaç dakika öncesinde
evrenin halkalarını benimsemişti
ki buna hiçbir saat aralığında şaşırmazdım !
itiraz,
bir sırt için köşeli paradigmadır
öfkemi bir köşeye yığarken
birkaç dakika sonra
uykum için
dekoltesi
gözlerimi yumdu
tuhaf bir şeylerin dansını hissediyordum gözkapağımda
bu dans
kaybetmiş ve yatıştırılmış bir halkın
robotlaştırılmış bilek hareketlerine benziyordu
orada o'nu gerçekten unuttum
aklımın ucundan bile geçmeyen bir kelimeye dönüşmüştü
fakat kimse orada bile unutulmak istemezdi
çok geçmeden bilincim
beni yüzlerce kez sokağında
kaybolduğum evine götürdü
bilinçaltı, dünyaya açılan pencerelerdeki pervazlardır
o
aynı dakika içinde
evrenin zincirlerini
boynumdan öperek uyandırdı
frekans öyle resmiydi ki
gözlerimi sıkarak
göz kapağımdaki dansın bileklerini kırmaya başlamıştım
boynumda hissettiğim şey
kaybetmiş ve yatıştırılmış bir halka
teselli veren soluk bir tanrı havasındaydı
birkaç sinaps emrinde
gülümseyebilmiştim
bu mimik
soluk tanrıyı koyulaştırıp
ikinci hareketi doğurdu
üstelik tam da benim kucağıma
bilincimde göbek bağına renkli boncuklar sıralıyordum
göz kapaklarımdaki dansı aralayıp
baktığımda
ilk gördüğüm sahnede
o
kaybetmiş ve yatıştırılmış bir halka
boynumdan gülümsüyordu
sinapslarımda dolaşan bütün tanrı kavramlarım değersizleşmişti
fakat
o'na eşlik ettim
naylon bariyerlerinden
su birikintisine
su birikintisinde
çırpınan balığı görünceye dek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder