31 Aralık 2018 Pazartesi

Sağ Kosta


şaibeli kumaş parçalarının ödülünün de 
şaibeli olması
 şaşkın biblolarım tarafından bile hiç yadırganmadı

bu tarlanın şansı
korkuluğu 
sartre 

çanım sana bir bahşiş vermekten yana
hiç'ini özgün kıldım
baş harfini büyük yazmadım diye

eskaza da olsa 
henüz burada nadasın
keten dili yakılmadı
püriten kürkü hayvanını hiç ağırlamadı

bu şey düşkünlüğün bir düşmüşlüğüdür
fante

en çarpık yerleşme emin ol görünmez halde 
fakat ne şanssa benim neptünümde

despina 
makyajını siliyor 

yüzü artık çöpünde

zaman tanı 
o makyajını tazeliyor

esansında vitrin bardaklarını kadraja sokmaya çabalıyor

biraz zaman tanı 
ben riyakarım 

buhar katında 
bana
rutubetler çiziyor yönü

o'nun
parlak mahzeninde ipucu kumar gibi durur 
  
kıymeti için kaçarım delikten
sureti için söylediğim serüvenden 

bahsetme



there's no need to argue anymore. 
I gave all I could, but it left me so sore. 
And the thing that makes me mad, 
Is the one thing that I had, 

I knew, I knew, 
I'd lose you. 
You'll always be special to me, 
Special to me, to me. 

And I remember all the things we once shared, 
Watching T.V. movies on the living room armchair. 
But they say it will work out fine. 
Was it all a waste of time. 

'Cause I knew, I knew, 
I'd lose you. 
You'll always be special to me, 
Special to me, to me. 

Will I forget in time, ah, 
You said I was on your mind? 
There's no need to argue, 
No need to argue anymore. 
There's no need to argue anymore. 

Ouuu, ouuu, ouuuu... 
special.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder