31 Ağustos 2011 Çarşamba

Göz

güven ;
toplu iğne tarafından
damarımdan alınacak kadar
varoluşçu mu

kaybolsun şimdi sorumsuz siyaha
kırmızılık yapan kurnazlıklar

tılsımı bul
dünya artık dilencisiz
etraf gülümseyen insanlarla dolu

gözlerine ışık vurur
kışın bir yağmur yağdığında

bu gece
düşünüyor
zincirlerinde
salıncak

yastığının diğer yüzünde yapışmış soğukluğum

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Kaçıncı Gün

tahtaların üzerinden
çiviler toplayan
gece çiçeklerinden
bir demet uzattım
avcundaki karanlığa

inanmadım sana
çünkü
sessizlikte din gerekmez

simgelerinden saplanmıştır
çoğu bunların


tenime bak !


kirlendi ütopyam

28 Ağustos 2011 Pazar

Gün Eksiği

tanrı kıyafeti giyip hiç çıkarmamıştı o

saati
boşluğunda bir çukurdur
hep son

bir kahve dikişte
var edeceğin
elbisesizlik

hangi noktayı kontrol edemiyorsan
bulacağı bir
dünyadır rol

o kadar içten saçlarında
bir yalanda yok



26 Ağustos 2011 Cuma

Mesafeler

titremiş tüm bu
nöbetlerin
en plastik bölmesinde
bir yer var
banyo cehenneminde
yatağa ulaştıktan sonra
her şey kadar
sakin

ve bir rıhtımı devirmiş
beynimin
ölümüne
biraz daha yakınım

25 Ağustos 2011 Perşembe

Çatı Köşesinde Bir Karga'dan

üst çatlağından kurumuş
ve güneşe kapanmış göz kapakları kalmış
danslarını taşıyan ayak bileklerinde

yarı flu bir gömlekten
daha kareli
bir kan rengi akıyor
sokağa

sokağın kırmızı gözlerinden
aydınlanınca kıyafetin

istediğin her şey olacak

düzendeki başarıların
ve
tenine duyulan ilgilerle birlikte

o esnada her şey tam
kuyruğu olmayan kediden başka

ben siyah ..
sesimi biliyorsun
seni izliyorum

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Doris

tanrının daha güzel gözleri vardı
uyuşturucu kadar güçlüyken
elime tutuşturduğu parmağından

yolda kollarından geriye çeken
ve binaların kuytusunda bekleyen
kadın ..
ses yalıtımlarında birikmiş tozlarla birlikte
görünürken ay'da

damarlarımdaki uçurtmadan
kopmuş olamazsın henüz

çünkü henüz tenin soyut bir kavram
saçların saatle
aynı yönde ve aynı anda
dokunulmaz

fotoğraflarından kesitler çalan bir deneyden sonra
daha çok uğruyorsun odama
yankılandıkça sesin
elimi kesiyor , pişmanlıklar

ve bu sabah yüzünde öpücüğümü görürsen
ben akvaryumuna sıkışmış nereus
yastığına dökülmüş bir pul

23 Ağustos 2011 Salı

Nefes İstifrasından Ceninler

bana kahve yapardın
ve yüzünde
parmaklarımın uçlarından tutardı tenin

daktilo başında seni anlatırdım
sen tedirginliğinle
gecenin boynuna sarılırken

somutlaşırdın yazıyla
beynimdeki alfabeden
bulurduk ceninleri

ışığa uzanmazdın
inat ederdin
karanlıkta bırakmaya beni

dudağına
gözlerim kapanınca

keşke dedektifliğe kalkışmadan
dokunsam dudağına
benden önceki izleri önemsemeden
ilerlesen kanımdan

Makastaki Rüzgar

kayıptan öte
beklemekten yorulduğunuz bir surat varsa
ve beyninizde aynı portreyi çizmişse
zamanla birlikte
tavan güzel bir manzara olabilir
seçilen ve ardından çalan şarkılarla

Lüsid

yön levhalarından
seçim yapacak
bir damar çalıyorum
bileklerinden

çünkü o geceler hep daha korkunçtur
sözlüklerde yer almamış kelimelerle
ve
lavabodaki kırmızı süslemenle

bir ahtapotla geçerken yanımdan sen
her şey yolunda
yağlı boya bir resimde benim
kollarımı kesiyorsun


22 Ağustos 2011 Pazartesi

Trajik Bir Mimik Hareketi

bu kahveye her uzanışımda
tutsaklaştıramadığı
bir ülkeyi hayal eder
şehirde ilerleyen
trafik

karakterini kaybeder insanlar
çöp tenekeleri kadar
küçülünce
ev kedileri

zeka ve kurnazlık kanalizasyonuna
döker geceleri
karıncalar
tüm o kıyafetleri

hep kullanılır ideolojiler
ve kazanır birileri de

bardaktan su içmeye çalışır gagasıyla tanrı
hep emin olduğum sahneye çıkar insanlık


21 Ağustos 2011 Pazar

Günaydın

tarihin en akıl almaz
fotoğrafını buldum çekmecede
sabahtan daha dileksiz & güneşten daha iklimsel
geceyi hesaba katmıyorum bile

hastalığına boyun eğişime yaktım yeni bir sigara
herkesin bir şeyler için yakması gibi
o denli basit

o'nu perdeyi kapattığımda yok ettim
perdenin arkasında devam ediyordu varlığı
sert dokunuşlar atıyordu parmağındaki
sahte gülümsüyordu boynundaki iz

çünkü teninin uçlarındaki kirden daha kirdi söyledikleri

güzel yalanlar saklanmıştı arka koltukta
kahkaha boncukları vardı bileklerinde
herhangi birini çıkarsa hayat
devam ederdi aynı rutinliğiyle

o'nu bir kutuya hapsettim ..

o'nu kendime hediye vermek sonum olacaktı , yine de seçiyorum bu tercihi

o'na dokanmak için parçalanıyordu kutu

o orda yokken

Simgesel Yara Bantları

çapraz bir şekilde
tanrısallığı
ifade ederken
sol kolumun ulaşılmayan
sinirinde
bir kadına rastlıyorum günlerdir

tümseği geçmeye korkacak
tüm bu serumların
haplara uyku satması kadar
tasalanan biri daha var
hayatta

teninde varlığını belli edenlerin dışında

yine de yüzündeki
atmosfere bakıp
masumluğunu ayıklayabilirim
insanlıktan

aynı şarkı çalsın
tamamladığımda parçalarını
sadece gülümse
mantık arama



17 Ağustos 2011 Çarşamba

Ev

ve fahişelik yapacak
bir harfin
ötesine
inşa ettiğiniz evlere
toplanmış bu sineklerin
muhabbetini dinleyip
hangi aralıkta tanımlı olduğunu
anlayabilirsiniz

ben
kuzeye doğru bir ray
hareketlendikçe
demirlerden geçecek
olan bu titreşimlerin
alt katında
olacağım

sizlerden
ayakkabılarınızdan
çıkacak sesleri
yutmanızı istiyorum

16 Ağustos 2011 Salı

Soğuk Tel

uykuda tanrılarına
öfkeli istanbul kadar
masum bakıyordu çocuklar
ve hep bir şey bulacaklardı
toprağı karıştırdıkça

Bir Rakamdan

izmaritler çalışıyordu durmadan
dudaklarından
zorla aldığım cümlelerden
dudaklarıma

gökyüzünde kulaksı bir yapıdan
ezberlenmişti ay

tebeşir tutmayı öğreniyordu
kılıflarından kurtulmuş beynim

dans eden onca
rakamdan birini bekliyordu
gelmesi gereken

bir rakam vuruyor kapısına
dans eden
belirtilmemiş korkulu

ve kendim olamıyordum
o'na karşı
kazanmadan kaybetme korkusu almıştı benliğimi

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Kuvles

If - Kuvles by ifish

Sabah Saati

damarların en hassas olduğu yıldan itibaren
bir düzlem üzerinde
karıncanın ayağından yansıyan
bir deniz fenerine
düşmüş tüm bu saçların
makastan intikamını alan
gölgedir ,
kılçıklanan sesinde

ordan iskeleye
uzanmış tüm bu
parmaklarının katmanlarında
bir saksıyı suluyor jüpiter
meteorlarıyla

karnı yarılmış
bir günün
içinden alıyorlar
bebeği

ağlıyor
seslenen notalara yaklaştıkça
kapıyı vuruşun


14 Ağustos 2011 Pazar

İç Çamaşırı Milliyetçiliğinden

ordaki camdan gözüken
uçağını indiriyordu adam

kadın kendini
uzattı adama

tanışmış olduklarını
hayal etti cam

güzel gözüküyordu uçak
ortada yoktu adam
kurnazdı kadın
yarı baygındı cam


bir sabah vardılar
sonra gittiler

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Bir Göl Kıyısından

piyanosunda
omuz dekolteli bir kadın
ısırıyor
kahvemden

kahve diyorum ona
sigarasında
insanı öldürdüğünde

pervazda dirseğini öpüyorum

bağdaş kurmuş
tüm o lavabolardan artık
korkum ve şüphem yok
gelirse burayı aşarız

11 Ağustos 2011 Perşembe

Uyuyordur

bir karıncanın
ütopyası olan
bu tümseklerden
geçer
bir yolun kabusu olan
tekerlekler

güzel müzikler seçiyorum
yanımdaki koltukta
o
uyanana kadar

saçlarının doğrultusunda
daha hafif parmakları

boynundan bakıyorum
kanına

tanrının yokluğu
kadar kutsal
ve
yeni geldi o
ben ayakkabılarını dahi çıkarmadım





10 Ağustos 2011 Çarşamba

Yabancı Şarkılar

sandıkların vidalarından sarkıtılmış güzergahtan
onun labirent trafiğinde
gece için yavaş bir yürüyüş
bu

kahven ve balığın
kirletilmemek için
savaşıyor

kollarından düşen tüm o
ölülerin sarısı
karışmış
odaya

daha da ilerlemiyorum
seni tanımak için



Sakinlikten Yola

insanlar eğleniyor

sen yalnız adamları
arayıp
kadınını anlatıyorsun

güçlüsün

çünkü
eğlenen insanların içlerindeki kadınlarla
yatmış gibisin

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Konak

fransiskenler gibi
kandırılır sevginin duygusal yavruları
dereceler taşar vücutlardan
adımlayarak dünyayı ölçmeye çıkar kaplumbağa
deniz yıldızı bitirmeden temizliğini
ceketini güneşe asar
çizgili takım elbiseli
kozalak

Saplantı Sabahı

el yapımı bir
sabahtan
kurtulmuş
uyku lekesi ve
günün yarıdan fazlası dinlenmekte
bugün

ben kahvemi yapıp

O , aynı yere
gömüldükten sonra

5 Ağustos 2011 Cuma

Kim Söylüyor ?

alkışlardan kalkış yapan
tüm bu tebrik mesajlarına
belini hafifçe eğerek
eşlik eder
sahnedeki

koltuklar boş olduğunda
şoklanmış ışıklardan
erir
parmaklar

bir yolunu bulmuşlar var
bu apartmanda

kendine bağlamayı sağlayan
özlenmeyi başarmış

bir keşiftir herkes
patikalarla dolu gömlek ceplerinde

hep yanlış insanlar üzerinden geçer
yol

4 Ağustos 2011 Perşembe

Şeniz

izden
takip edilmiş
onca koridor
veya
kanla
tekrar
edilmiş yazılardan
yarattığın kadınlar
vuruyor kapıya
çerçevesiz bir tablodasın
ıskaladığın kadar
iz

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Ben

evrene
beyinlerden gönderilmiş tüm o renksiz sinyallerin
bardak soğukluğunu simgeler
dudağına en yakın olan iz

Örtüsü

yol'u ve tanıları
seçtikçe
yine istemediğin
birileri olacak hayatında

2 Ağustos 2011 Salı

Dönüşüm

her gece bir kitapla
aldatılır kadın

ayakkabılarından
daha kir bir şekilde
sigarasını içmeye başlar adam

kahveyle birlikte ikinci defa
aldatılır kadın

güneşle birlikte
başka bir yataktan doğar
aldatılan kadın