13 Ocak 2012 Cuma

s 54

plana kutular dolusu sigara çıkartıyordum
bardağın yokuşunda köpürüyordu okyanusunda kahve

italik anlatacaktım oysa bu gece
his iplerime asılan kıyafeti
daha sonra dansının avcunda
dudağındaki piyanoyu çalacaktım
kuruyacaklardı kırık sandalyenin ayağında

yelkovanın beklenmedik basamağında karşılaşıp
görünmeyen bir sesin merdiveninden
-ben yokum gece
dedi kadın

gece kurulmuş bir saatti
adım seslerinde koridorun çığlığı
ve atıyor adımlarını beynime kıvrılıp

kahve yüklü gezegen ve onun uydusu sigaralar
habersizler o'nun olmayışından
belli etmemek için verilen bu mücadele
tarihimin en soğuk savaşı

bir fotoğrafın karşısında
seyrediyoruz dansını
beynimi ikiye bölen
tenindeki sıyrıktan

beynimi ikiye bölüp
çıkarıyorum seni
kanatların güzel

sabaha kadar
yolu sev diye maviye boyadım ayakkabılarını

sigara biterken kahve soğuğu
üzerine bir ceket al
üşümeni de istemem

akvaryum camında çizili olarak kalsın tanrım

1 yorum:

  1. ego sum qui sum...hic et nunc...deus, ecce deus!deo ignoto...dixi..! deus meus, deus meus, ut quid dereliquistime...dixi..!

    verba volent, scripta manent...


    cura, ut valeas!

    YanıtlaSil