19 Ağustos 2016 Cuma

Meriyogra ( Son Ütülü Sahne )

 önümdeki insanlar kalabalıklaştıkça
meriyogranın dalga gücü en baştan sonra doğru eğimini arttırmış olmalı ki
önlerden birisi bağırmaya başladı
 
- meriyogra yok ! onu kaybettik , bizi atlattı . 

..kimse şaşırmamıştı 
 
geri dönenler ,
yan sokağa sapanlar ,
hâlâ umudu olup yoluna devam edenler ,
bir sonraki an için sabitlenenler ,
kimse .

aralarında dolanan kelimeler arasında
- yine -
krallığını kurup adını zehirliyordu
 
göz bebeğimi genişleten çivilerle
kuliste olacağını düşündüm meriyogranın
 
tren hazırdı 
hiç beklemedim 
biletimin ucunu hafif cebimden çıkartmış olarak bindim
 
 yaşlı adam oradaydı
 poşeti uyuyordu 
huzurluydu 
 
sıra ve süratle
aklımdaki sahnelerden objeler geçiyordu
oturduğum cam kenarından göründüğü gibi dışarısı 
 
aralarında zihnimin absürt objeleri de geçse senaryoyu tümleyip anlayabiliyordum
ve bir sonraki hareketimi tasarlayabiliyordum
 
 en son hezârfen ahmed çelebi alakasız bir şekilde 
beynimde bir bant aralığında görülünce
sinirli bir gülümsemeyle başımı salladım
görüntünün gitmesi için
 
ihtiyar aşırı rahatsız olmuştu bu yaptığımla
hemen poşetinin ağzını aştı 
ve içinden bir şeylerin yerini değiştirdi
 
sonrası aynı hikaye
poşet kin kusuyordu
 
ineceğim yere kadar bu ihtiyarın bütün her şeyi yönettiğini düşündüm
 ve ineceğim yere kadar hem bu düşünceye hem de çıkan sese direndim
 
ulaştığımda yerime
ilginç şekilde sanki sahnede biri oynuyor gibi bir ambiyans vardı 
 
kar zorla düşüyordu yere ve taşlara direnmiş yoldaşsız tek sokak lambası
bütün devrimini giriş kapısında yapıyordu
 
ilerledim ve kapıyı araladım
 alkış ve ayaklanan seyircilerin gürültüsüyle içeri girdim
 
tek umudum arkamda meriyogranın olmasıydı
bu yüzden birkaç defa arkama baktım
ama yoktu
 
içerisi inanılmaz sıcaktı
hemen paltomu aldılar
övgü sözleriyle
kadehimi elime sıkıştırmış şekilde ağır ağır ilerliyorduk
 
sahneye çıktım
aklım meriyogradaydı
sürekli alkışlanıyor ve kaygılanıyordum
 
ön koltukta ihtiyarı gördüm
tek yanaklı gülüşüyle poşeti havaya kaldırmış içinin boş olduğunu gösteriyordu 

biraz eğilerek şükranda bulundum

sonra orayı terk etti
o kadar kaos vardı ki içeride kapıdan çıkması 2-3 dakikasını aldı 
 
artık giçbir şey gelişmiyordu
sahne aynı sahnede kalakalmıştı
bu çıkmazın içinde ve aciliyetinde olup biteni düşündüm
 
ilk eylemim
olmayan bir kelimeyi düşünmek oldu
ve çok geçmeden buldum
ağzımdan çıkardım ve bütün mütevazi biletlilerimin üzerine dağıttım
 
sahnedeki düğüm açıldı
ve hızla kulise koştum
 
kuliste meriyogra
 meriyogranın yüzünde ihtiyar adamın huzuru
 ellerindeyse kinini kaybetmiş bir poşet
 
sarılmak için üzerine adımlarken
elini poşetin içindeki biir şeylerin yerini değiştirmek için kullandı
durmuyordum
 durmuyordu
 
bu bağın etrafında dönmeye başlamıştı sabırsız izleyicilerimizin sesleri  
sahneye bekleniyorduk
ihtimalimde meriyogra çıkacaktı sahneye
çünkü bir şeyler hep değişiyordu o poşetin içinde
o yüzden biraz daha sarılıyordum 

devinimini hissedip bağı çözdüm
-hızlı ol dediğini duyduğumda önce ihtimalimi siktirettim
sonra koşmaya başladık
ona asla yetişemiyordum
ama mesafeyi de stabil tutuyordum
ara ara arkaya dönüp hiç koşmuyormuş gibi
- uyuyacağız - çok yorulduk , uyuyacağız 
diye bağırıyordu
 
asla üşümeyecektik , bundan emindik  

 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder