26 Eylül 2016 Pazartesi

Derli Toplu Gurablista Kupürü

gölge çirkin sayılmaz 
 
* geceye uzanmış kimliğin , imzalarında senetler 

* gecede ölçülü çıkmazların şiiri 
geçmiş zamanda bir yoldur neptünün eyeri 
bebeğim , ruhum açıklarında bir deniz feneri
bu gece okyanusların rengini sevmezsin 

basamaklar ve sade yol 

* yarım kalmasın hiçbir şeyde tadım kalmadı
şimdi bir kitap açıp benimle susar mısın ?
önsözünde alışagelmişlikten farklı , ağaçları devrilmiş atmosferi basık 

onlarca solucanı bir kancaya bağladım 
ne okyanus vardı ne de bir balık
o yüzden aceleyle topluyoruz oltayı 
adın tahminlikse orada güneş çoktan batmıştır 

tarlanarş

* tin bu gece bir başlangıç , kaybolan anlatım ebe

* bütün o kaldırımda eksik renk ister
sese kış bir nefes mevsimde
keten insanlığa fırçalanmayan bir ressam koyulaşırken
kusuyor gürültüler

banliyö

* hırkamı çalıyor bu soğuk
mandalina kokmuş tırnaklarını yakıyorum

sahi renkli buzullanan  

* olmayan yerin kayalıklarında okyanusa karşılık
öpmedim onu hiç
ve çarpışmalarında sadece martıların seviştiği
dalgaydık biz

gurablista 

* istiridyede devrilmiş kuyumcuyum mazinde
gidip baksam Mu yerinde duruyordur sakince

* neyi merak ediyorsan gideceğimiz yolda saklı
kaybolmamız için yanıma bir kaç cadde almıştım


hemzeminler

* parmaklarında şehirlerini incittiği dünyayı benimsedi
ve mükemmele yakın bir telaffuzla -dilim dönmüyor dedi

* tanrı ıslığıyla ona ışık tutsun
gölgesinde yarım kulaçlı cesareti göresiye kadar

galibarda arzusu

* grotesk aklımın sürreal bekçisiyle kuraklıkta cenk ederken
yağmurlara güvenmem
yağmurlarsa gücenmez

* ve kıskan ay, o sığmayacak gökyüzüne
basitliğin görselidir wolf rayet
mat
 hepsi lav 
hepsi taş 
hepsi rafta
ben soykırımı tamamladığımda umarım tekrar bulaşmam


çiti helkesi ve tintinnabuli

* çokca kaset çaldığım teybimde yol almıştım
bantlar da dolaşmıştı sonra ilk org çalışım  


kağıtların kalktığı yerde

* kalan günden beyaz bayraklı akrobasi için fazla yorgunuz

* tünel manzaralı biletlerimiz karaborsayken 
dilek tutmanı istemiyorum
çünkü herkes uzayında kaybolur 

* deliliğin hurdalığa çingene 
fayansa yapışmış ayaklarından duyduğum kadar

* alazlanır bir kaba girmek için geoitte mülk çalar

* bugün güzel bir yağmur var
ıslanmaktır kurumak 

* hesaplanmış sürat
eksiltilmiş revaç ve gerici kleopatra 
terbiyeci yanlışı , doğruya itirafında gölgelenmiş zar  
filtrelenmiş zehir
küs ormanının geveze organı kalp


neptün 

* teşekkürü kabul görmüş bir ricaydı dolarken miadıyla aslarının şehrine

* ikimiz için bir solucanın yanına düşmemek umuduyla
müzik açık kalsın
sana şimdilik hoşça kal


tam şu anın isteği 

* mat hala yükselen dansının tansiyonunda yükselenler

* şimdi şans , şimdi kal
aksiliğe kurdela 
bahsi değil nadas aşkın tenhasıdır bir yandan


takibimde maket arabalarla

 * sen nasılsın ? yüzündeki gülümseme orta çağı anımsatır
daktiloda kireç tadı

* sen sadece uyuyorsun ama yüzler yüzünü hep boyuyorlardır 


yarım mana , delik ağlar

* keyifsizlik notalarıma henüz sindin
adresin mektubuma bir mürekkep devirdi 


 pratikte çeyreği saniyenin

* düşüyorum gökyüzünü bırakırken yerinde
yıldızları zaten ben hiç sevmemiştim
 
 * bardakta yakılmış tozun domino taşlarına ninnisi olur kendisi 
ardı ardına beynin düzlüğünde bir yerlerde durasıya kadar 
pratikte çeyreği saniyenin
kalanı sizin
dans edip karıncalarınızı çiğneyebilirsiniz 


başka gezegenlerin koşusu

* buruşuktun el yazım kadar
bir zaman dilimine adım atan katı hata 
mülteci sigarada batan adalar ..

* penceremden çıkardığım gövdem yıldızlara traşlanır
 yolda gözü parlayan ay'ın dedektifliğine delil
yola yapışmış bedenine rağmen gülüyordu yine kedi

natural

* uzun burunlu zeminde keyiflenen bol yalan 

* müzik çalan kitaplar , bir taburelik yerim olsa atlanmazdı bu sayfa 

* katlanmazdı hiçbir saat , bu meridyende soğuk kal
kozmosun kucağında boğulan solungaçlı olmasa 
 boğazımda boğumlanan yakomozun kollarında
bozuluyor manzara gözbebeğimde daralarak 

* bahaneler biriktiriyor ve değiştiriyorum denklemi

fermuar

* fosforlu oltam aydınlanır fenerle
üşüdüğümü hisseder tanrı
yükselir fermuar

danslarında dalgaların mavi ispiralya 

* saatin omurgasında yürüyen solucanlarla ıslık çalan korkularım
ütopyamda karışmış en güzel şiirdir

andante

* onun ellerini ceplerinden ayırmayın
çünkü eğer gülüyorsa güzel bir yabancıdır

farmakon

* tenindeki merkür renkli izler
en son bıraktığım yerdelerdi değişmişler 

kuvles 

 * gözlediğim tozlarıdır bu ulaşılmaz galaksinin 
korkusuz parmaklarınla gökyüzünden al hepsini
sahi benim solucanlarla dolar eksenim
yudumluyorum kahvemi dilek tutmayan yıldızları seyredip

patoluteyzıpfölürşizm

* bir tarafta putlaşırdır dinlerdin inceden 

* dünyanın kapağının üstündeyim
elimde tirbuşon

* antika ağaçlar bu ormanın bozuk rolantı

* rastgele ! boş fileli çatık kaşlı balıkçı
pencerende gördüğün güneş buraya uzaktır
 dans eder kurdeleyi kesen plastik makasçı
gecende gördüğün kanı  rüyanda uyandır

ücrada temiz bir mikroskoptan

* tozlar çekmecede sürükler atmosferi 
bahçendeki bulutlardan çiçekler toplar yasemenler
vaktin varsa dinle
bu orkestrasenin için
ninnilerini söyler girdapların içinde bebekler

prima donna 

* uyuşuk kollarımda ayaksız bir karınca 

* zavallı bulutlar gökyüzünü kucaklar
görünür ters dönen bir kaplumbağa tarafından  

*kapansız fareler korosu seslenir karadan 

carandiru 

* duvardaki saat durmuş olsa da
deliren tesadüfün hiç aksadığını görmedim 

* trampet çalar soyut şeyler odamda 

ay

* hayat çürük elma soyar
çekirdeğinde kurtlar yaşat 

* pinekleyen biletlerim en güzel serüvendir
ödeşsem bir tekerle yine de sivri dilim açar delik

vitrin

* gece , vitrini düşünüyor
çıplak bir manken
camda yansımayı devirirsem , güzel
camı kırarsam , siren
 ay çatılara değdiğinde birden yanına geçmiştim
ve hala beni arıyordu polisler
ama içim rahattı
senleşirken

 gagasında gezegenin taze kartpostalları 


* eşlik eder pula yalnızlığın ne ki tanımadığın binlerce adres var ,
sandığının içine düşer
gagasında gezegenin taze kartpostalları 

* varsayalım bayatı boyadın
ve çıkmadı fırçanın foyası
sakın aldığın bu haz kıyafetini soymasın
çünkü aklını kaçırabilir çıplaklık
 
* şimdi bileğinde geri sayımı
asla suikast nabzını sayamadığımız

livarda bir kozmos

* dümeni epey geç kalmışlığıma çevir
martılara balık atan dalgara üveyim 

kırağı

* zokada bile olsa balık
çekeri yoktur misinanın
suda yansımanın anlattığı gibi
teknede sarhoş matarayız
 
* dalgalar çalar şarkıyı
bildiğini söyler deniz 

* gemide kaptanlar
mültecilere sigara uzatmazlar
zaten artık bir fırtta da aydınlanmaz yüzün  


bu tesadüfün tekrarı

* sabah sisi ve av köpekleri
her şey için erken ve dağın asilliğine bakıyorken güverte
dalganın bandosundan suyun sesi , biz ilerlersek düzelecekmiş gibi
alkış tutmuş kutlaması gökyüzünde gürleyecek
tam ortasında söv yüzüme yağmur damlamadı çünkü 

* topraklarında akmış salyalar ve güzel kıyafetlerin ucunda sallanan tinsellik
kin gütmüyorum , yanımdayken sesli okuyorum kitabımı

vaatleri çirkin tanrının evi 

* eş bulursa ter , anlaşılmaz ironi
güneş doğsun ve batsın ki yine gelin
ihtimal anlaşılırsa kabulümdür giyotin
aklımda yürüyorum ve midemde schopenhauer diyeti
 
 



 







 

2 yorum:

  1. Yok ya aklım karıştı, tek tek gelin dedim onlara. Her dört ya da beşliğinizden nice mısralar çıkar dedim. Yok olup böyle dolu dolu çıkınca sersemledim inan Adem. Bu nasıl bir şeydir kardeşim? Bir de sözlük olmalı yanında :) Acaip bir dizilimdi, Her biri ayrı bir zaman diliminde okunmalı. Hakkını vermek lazım. Bizim buralarda böyle yazan yok zaten. Nevi şahsına münhasır Adem kardeşim. Kırağının en alt satırında fıtrat olacaktı. Kadı kızı zaten kusurlu artık. O, bu kadar güzellikte sırıtır tabii, affına sığınarak. Kafam yorgun, iki satır okuyunca gelen uykum ve ben mahzun ayrılıyoruz buradan. Sen yaz, ben okurum. Sevgilerimle kardeşim. Kutlarım aynı zaman diliminde...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için ece abla , ayrı zaman dilimlerinde buluşmak üzere , sevgiler .

      Sil