1 Aralık 2016 Perşembe

İf - Çiylerin Emri Üzerine




pencereler sat
günde bir defa ay'a 

tam takırla çan çalın
ıslak dudak ıslık çalamaz ! 

sendelenen çağa
tutuşturulmuş yoz veba
uydularını satıyorum ya
günde bir defa pervaza
..


sis:

aynı hizada gelişigüzel sıralanmış taşlara basarak
ağır aksak uzaklaşan
yanılgıyı öptükten sonra
kendine ait olmayan bir sırtın çillerine biat eder

çiylerin emri üzerine !

nasıl oluyor da sisin içi bu denli rahat
anlayamıyorum ..


belirsizlik düğmesini iliklerken gölgesindir
söv de sindir hepsini .. ben ışıklarını gölgeledim

kırışıklıklar suyun
orada
sarkık ayakların çıplak uyur
kostüm; balık kuyruğuydu

sadece düşünceler ve kendi ayak seslerimin olduğu kanyonda
bir düşüncem , ruh gibi kendine vücut buldu
ne zaman bir madde olduğumu farketsem zihnimde dolaştıklarını görüyorum

o , benim ayak seslerimden daha yavaş bir ritimde yürüyor
ben , birine bir şeyler anlatırken daha hızlı hareket eden biri gibiyim
o , birinden bir şey dinlerken daha yavaş hareket eden biri gibi

ne konuştukları konusunda ise hiçbir bilgim yok
aynı çemberde kendilerine özgü ayrı ritimlerde dönüp duruyorlar

bir süre önce onları kanyondan kaybetmeyi başardım

ama şimdi ise yine bir maddeye dönüştüğümü farkediyorum
ölü yazarlar üzerine yemin ederim ki
şuan dans ediyorlar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder