bayan kirke dışında kimsenin anlayamayacağı yasa dışı bir hükümdür
.
nitelik ve nicelikle ..
.
filaman-ın ikincil dağılışıyla
sönen karışıma kadar
asparagas ve fiyasko saat kordonlarıma bitişik
geri sayımlar gezegeninin sayaçlarını inceledim
.
çünkü yeryuvar benim için herzaman yürürlükten kalkmış bir kanundu
daktilomsa saçını üçe vuran bir makinenin sesine davul
.
tek seferdim
ama bir saniye bu sigaralar da kimin ?
.
hızlandırılmış sahne için fiyakalı üslup : de javuydu
çizelgeye döksem tek bir çizgi dahi sırıtmazdı
.
anlaşma şuydu
kirke'den sonra evrenin görevi ceza niteliğinde listelenirse
balık , kirke kostümüne girmiş bir dahiydi
.
ama bu anlaşılsa bile
kozmos çakraya zımbalardı öğütünü
ökçe kımıldamaz o zeminde
öyleyse enkazı düşün
.
toz sisin içinde
uzaklaşmaya çalışan kurguları burkarken taşlarda
her palavram vasat çaldı
ben de evrene yuvarlandım
.
bu senaryodaki tek aldatmaca
balığın
kirke kostümünde saklanmasıydı
.
aynı zamanda bu
bu senaryodaki tek hatam
.
23 Mayıs 2017 Salı
özenle
21 Mayıs 2017 Pazar
göze göz
Your hair reminds me of heaven and
Your eyes take me from this hell
Bring me closer to your soul tonight
You Are The One
Your lips make me feel like I am dying
Your touch makes me feel like I'm a child
Bring me closer to your soul tonight
You Are The One
20 Mayıs 2017 Cumartesi
ülke
They say home is the place where your heart is Then I am home now, though I am far away For so long I've let the forest guard it And now it's begging me to stay And I'm trying my best to be tough To pretend I am strong and can siphon it off But I'm not who I wanted to be In my heart I belong in a house by the sea
They say home is a place where you're needed Then I am home now, but I am leaving To feel my feet being kissed by the seaweed And I will be silent and kiss it back This is not who I want you to see It's just adding on weight to the darkness in me And from the little I have understood I believe that a house by the sea would do good
They say home is a place you can choose to be And I've decided to carry home inside me So it's not really as if I am leaving It's more like something pulling me Because behind everything that I do I just want to forget, want to carry this through Fill my lungs with the sweet summer air In my heart, in my mind I am already there
Yeah behind everything that I do I just want to come home and lay down beside you And then I'll be who I wanted to be In my heart I belong in a house by the sea
sesleniş rezervesinde
desibeli yiten duyarlılığın
yüzünde konaklayan şu duruluk .
sanki ebeveyn kavgasında
gardırop arkasına saklanmış bir kız çocuğunun elindeki bebeği andırıyor .
ikisi de her şeyin dinmesini beklerken
tüm olanların yaşanmış olmamasını diliyorlar
gardırop tanrısından .
..şu yüzünde duran duruluk
düğmelerini tenine dikip
bir mimikle saklanmasını ister yüzünün ebeveynlerinden .
huyuna gidip
sessiz ve yapıcı bir metni okurum kırılgan bileklerine .
ama haznesinde seni şaşırtacak ve iyi hissettirecek
korelasyonlar kortejinde
enternasyonel pansiyonda gündelikçi kat aralarından geçerim .
keyfine çizilmiş birkaç sisin kaynağı miadında
güzeldir yabancı
.
.
I see you in my head and eye Your eyes are vacant And your mouth is bright And all you say are things I don't want to hear So I smash my hands against my broken ears
We are the thoughts that you were warned about We are the shadows in your basement When you say doomsday we say everything's alright But it's all the same
Get yourself a number Oh we've been watching you sleep We know your tricks We know all your bad habits We know your secrets We know where your loss We sneak into your closet and have dinner with the skeletons
All along you've been asking what's wrong with me All along you've been asking what's wrong with me All along you've been living your predicament Saying you were innocent but what's that got to do with us
We are the cracks in all you dream about We are the noises in your attic We are the people you were warned about We are the monsters in your closet
Now it's fine your hopes you're just like us Yeah, you're just like us It's fine your prayers you're broke like us Yeah, you're broke like us
We watch you when you're asleep We hear as you grind your teeth We're always waiting smells but they're never what they seem You run when you're awake but they still kill ya when you dream
I wanna take you somewhere so you know I care
But it’s so cold and I don’t know where
I brought you daffodils in a pretty string
But they won’t flower like they did last spring
And I wanna kiss you, make you feel alright
I’m just so tired to share my nights
I wanna cry and I wanna love
But all my tears have been used up
On another love, another love
All my tears have been used up
And if somebody hurts you, I wanna fight
But my hands been broken, one too many times
So I’ll use my voice, I’ll be so f*cking rude
Words they always win, but I know I’ll lose
And I’d sing a song, that’d be just ours
But I sang ’em all to another heart
And I wanna cry I wanna learn to love
But all my tears have been used up
entrikalar itaatlere nöbet devrederken tembihleyici üsluplarından katiyen ödün vermezler çünkü bu bizi büyüten zamana ve zamanın içindekilere sunmakta olduğumuz ihanettir
tanıdık aşamalar ve basamaklar zirvede yabancı kalacağımız bir sonucu doğurur bu bebekle aynı hizada durduğumuz anda ve dokunmaya ramak kalmışlığımız sırasında duyduğumuz ses sırtımızda yan dönen tanıdık çığlıklardır
seçim bizim ! geriye de bir harekettir durağanlığa kıyasla
güdülerimizin vasat bir dönüm noktası hep vardır o noktanın gerisine geçebilmek için neleri denemeyizki ? o tarihli konuşmalar aslında-lı değişimler toplumsal azınlık korkuları bir üstler bir altlar seçimler , vazgeçişler ve çekilişler
ama ne var ki düzine ipliklerle yarattığımız kuklamız masada hala ayaktadır masanın ayaklarıysa eşdeğer kırık o yüzdendir ki bir ele uyarken masadaki sallantıyı pek hissetmeyiz
himayenlere karşı zaafı ve eksikleri olanlarımız sadece tasmada istediği rengi seçerler şehvet doyumsuz şefkat ölümsüzdür
umumi yüzlerimiz izlerimizin geçmesini beklerler . bu utançlı tenlerimiz ile zaman arasında ukala bir anlaşmadır
savrulanlarımız kıyıya doğru yüzme bilmiyorum diye bağırırlar kaybolanlarımız evini hatırlatması için kendi olmayan birini bulurlar yanlışlarımız ileride önümüze koyacağımız doğrulardır doğrularımız geçmişte kalacak yanlışlarımız
şaşırmayın bunlar entrikaların tembihleyici üsluplarıdır itaatler sizden bağımsız