31 Temmuz 2017 Pazartesi

Yanlış Nüsha Bugün Yalnız


balık mı ?

üstelik taklit temalı

fakat ben zamanı geriye sardığımda
senin film şeridindne parça kopartıp
vesikalık sokamam

zaten
gerisi vesairedir

vesairemi cümleye bağla
bugün sabah !
ve bir önceki nüshada durgunluğumu hatırla

bana kalırsa uzun bir zaman
şöyle birkaç yüzyıl falan
o yüzden şimdi
makine yağı kadar iştahlı zımbalar

kimse kendini burada teyit etmemeli
çünkü evrene kalırsa
her şey var ..
       her şey yok ..

bak ne diyeceğim
beynindeki kristal uğultuyu dinlediğinde
uykuyu satın alabiliyorsun

siktir ! işine bile yaramaz
sen zaten hemen uyuyorsundur

üstelik sen de kjimsin ?
tüm insanlığın özü !

bu nüshada şifrelemelerden ziyade 
açık bir divit

bak ne diyeceğim afra tafra güzel kelime !
peh ! 

ben ışın süslerken düzlemi kaybettim 
üç numaralı çekmecede
eski taslaklarımı saklarım

soygazlarla güneşlikler yaparım
ahşap pedalları parantezlere takmayı unutturum

nadiende olsa teşekkürler güzel isimdir 

tümün kavranış biçimlerini
acıklı buluyorum

ama zamanın içinde birbirlerimizi tanıdığımızı reddedişimizdeki davranışlar
çoğunlukla gülünçtür

camın diğer yüzünde
ego metrosunda 
göçmeye çabalayan döller görüyorum

kaçmak için uğradığın yer

yakamoz bizi korusun !


dipnot : şarkının görseli 












26 Temmuz 2017 Çarşamba

Lakin

yine de 
kıstas lüzumla
avcun ıslak boynumda
ve
boynumdan uzanan
şu soyguncular

henüz dünyadan çalamamışlardır anahtarlarını
veya transatlantikler henüz çalıştıramamıştır motorlarını

söyleyeceklerini yutmuş bir şarapsa
korkak kadehler karşısında

kozu kuzguna ayartan sabah
ne değişmiyorsa öylece kalır

bitap ütücü
belli başlı kararların şeridini takip ediyor

neptün
piyangoları sizin olsun
biraz durgunluk tercihim





21 Temmuz 2017 Cuma

Artık Varmak Üzereyiz


poster izi 
çok geçmeden
bir yeni tahtanın arkasına saklanıyor
sadece bu yüzden
kutup pulu
sızarsam beni omzunda dünyaya sat

çünkü


Peş


o kadarıyla saklı alakart takılarının arasında
küfürsüz bir lügat
zihnimin tablolarında
belirse de 

neptünde bir parsel okyanus için açık arttırmadaydım



19 Temmuz 2017 Çarşamba

dökülü köklerinde
 bana çiçek verme

/

şarkımız son çeyreğin
sakinliğine dokunarak çalıyor

17 Temmuz 2017 Pazartesi

23


arşiv katlarımda
sayısal ayracımla birlikte
yaz bakısında hesapladığım poyrazları anımsıyorum da
soygazlarla panjurlar yaptığım
ahşap pedalleri dirseklere takmayı unutmuşum ..

aslına bakarsan küçük bir ayrıntı 
fakat bu ayrıntı tüm hareketlerin kontrolünü sağlıyor

yavaş , hızlı ve tempolu

birçok kahverengi seyirde
misyon olarak gerçeküstücülüğün 
roketlerini ateşlediğimde

giz , bu yüze vuralan en sığ tabirdi

bahsettiğim düğümler , gerçekten de düğümdü
dolaşılıklığı fazla abarttığımda
aldığım haz gurablista'nın zihnimdeki saygınlığını
paçavra edebilir diye düşündüm

kaygı değil , siktiriboktan bir beyin göçü

sanırım 
biz 
 birbirimize dokunan ipliklerimizde 
sadece 
 kendimizi empoze ediyoruz

zigon masada bir boş bardakla
geçen birkaç saat boyunca 
yazmaya ara verip vermediğimi düşündüm

beni bu düşünceye iten
birkaç yüzyıldır yazdığım hiçbir şeyi hatırlamayışım
ve bunun üzerine bir eksilti hissetmemekti

benden diri daktiloyu görünce
edatlarımla epeyledim 
 kendime bahsettiğim aralığı düşündüm

gözlem için tarihe kuşelenmiş kıyafetlerimle adımladığımda
aklımdaki algoritma neyi kapsıyordu ?

galileo'ya jüpiter ile ilgili bulduğum bir uydudan bahsedecektim
seraphime'e poz kıvrılarının onu eriteceğinden
alaşa dönemin eski misafirine yükselişin çakılmaya işaret ettiğine
çocukluk gecemin sabah vaktinde sisinden
düğümleri bir kurgunun sonunda fırlatmayı hesaplıyordum

ama
her şey koşar adımlıydı
şimdi biraz daha durduğumu hissediyorum





14 Temmuz 2017 Cuma

Rağmen

gülünçlüğüne kıyasla
tarak kemiğine saçları dökülürken 
gülümsedi

gülümseyin ! 
makasın sahibiyim 

melodramla süslenmiş bir canhıraş 
ağın sahibine küfür eden trikotaş

ve

bütün dolaşmış hayatların çözüldükleri yer için
anımsanan
düğümler

O

dolaşıklık sarmalında
 iplerin şarabını yudumladıkça 
dudaklarını gever

gülümseyin ! 
dişlerin sahibiyim

bu yataklar bizi tımarladı
hücremizde şişelerce sağır

O

örs suretinin duyduklarıyla frapan

ben
kravatımda salaş vakalarla 
sevişmelerin sertliğindeyken
nazik olan dolunay

ama beni dinleyin! 
korunaklı zihnin 
evrende birleştirdiği noktalarda 
kesinlikle bir bağ var

harflerle dolu cetveli elinize alın
ve her şeyi zamanın içinde
 oturması gereken koltuğa oturtun 

böylelikle
nedenleri ve yaşamı çözümlersiniz

O'nu 
şimdilik boşverin 

ben şimdilik küflü makasla görevlendirildim

gülümseyin
saçlar sizin 

ve evrene minnetarım




13 Temmuz 2017 Perşembe

Ve


kuvars öp 
minimal kitlelere

açık sarıya açık sarıl! 

Saç beyazsa şapka siyah olur efendim

Renkler anatomisinde
Raptiyede acı yazı
Misafir surat kalır

Ulu turunç
Yokuştan aşağı
Baraka kara bakıda

Yine de
Parlayan şu omuz 
Beni dinlendiriyor

Omzuma ritüel vernikler sürüyor

Bu omuz eklemime bağlı

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Zil



adım adım geriye dönüyor
bitiminde muazzam takılar
görüyor
fakat
neden şimdiye siktir çektiriyor
anlamıyorum

biz
kuma susmuş
kuşkuyuz

bir kavanozfa yarım çamur
tek tek uzanıyorlar

bütün ışıkları yükselttim
geleceksin 




9 Temmuz 2017 Pazar

Açık Arttırmada Sessizlik

saçlarının yanındaki topraklarımı satıyorum !

topuğu toprağa dokunuyor

ama üzerindeyken
adımı nefes nefes bana söylüyor
bir şarkı yazıyorum

şu sıralar

4 Temmuz 2017 Salı

Mizahşör

fakat hep diyorum ya
 benden önce çekildi sular

ben de 
biraz asık surat
biraz da kabulleniş getirdim kabuğuma
  
gurablista'yı inkar eden tüm olgusal aşağılamaların
küçük düşmesini izlemek için
göç sarısı bir koltuk alacağım

dipnot 
balıklar dünyaya şeffaf bir perdenin arkasından bakar

eylemim, çoğunlukla ilerleyişte 
odağın hissizliğini farkedip
yolu patlatmaktır








2 Temmuz 2017 Pazar

Transendentalizm



aşkınlık arasında sallanan bir devir
revirlerinde deri kaplamalı kemikler yutar

sakin kalanlar arasında
fasit mükafat
ve 
dili ağır jakaranda

ben de tam olarak burayı tanımıyorum derrida (!)

andré breton
sırtımı sıvazlıyor
ve manifestosunu çıkarıyor ağzından
omuzlarımda duyduğum kadarıyla 

Gelecekte, görünürde birbiriyle çelişen bu iki halin, rüya ile gerçekliğin, mutlak bir gerçeklik içinde, tabir-i caizse sürrealite içinde çözüleceğine inanıyorum .

derridanın kendine özgü metafiziğiyle kayboluyor ortadan haha ! 

umu bir sahnenin arkasında bekliyor

zihnimdeki makineyi dinliyorum
ses
putamende , pearl harbor baskını yapıldığını söylüyor

edward hopper
beni bir barda denizci şapkasıyla resmediyor

ama neyi değiştirir

retrospektif merceğim 
kırılan ışığa aşina

tahribat için
bez dudaklar
tadilat için küf edatlar 







1 Temmuz 2017 Cumartesi

Yoyo

İlk olarak tek düğümlüler 
çözülsün

Maki yokuşta fasıl çeyiz

Bu gece yazdıklarımı oku
Ah yine her şeyi biliyorum

Prematüre kurgunun misinasında
Suya salınan kancalar

İlk olarak tek düğümleri çözüyorum
bu benim zihnimin eylemi

Daha sonra makara kendiliğinden sarıyor 

Alberto düğümlüler kendiliğinden kopuyor

Aslında bu zihnimin yarı saydam onayında gelişiyor 
tek düğümlülerden sonra haklı pazar

rigova düğümler de çarkın keskin yüzünde kopuyor

olup biteni gördükçe
yukarılara bakıp ay'ı çatına gömüyorum 

evinde çıplak ruhun yuvarlak parlaklığında seni arzuluyorum 

orvis bağıma geliyor sıra
misinada son kalanlar
yumruk kabuğumda kopmaz diyorım

ama kopuyor
planım çürürken 
hareketsiz gölü dinliyorum 

bana kalırsa sana çok benziyor 

senin yüzünde yabancı aylak bir mimik

yine bir kurgum patlıyor
tek düğümlülerden sonra hepsi sırayla yok oluyor 

savunuyorum ve onaylıyorum

bir balık 
kancasız bir misinaya takılır mı 
artık hiç bilmiyorum
artık hiçi biliyorum 

çatına ağ seriyor 
bu sonuç

ve tekrarlıyor
zaten aşina yarışımın 
bitişinde 
çatılarına uçurtma uçururum 

yap bir delilik 
sandala atla 
yoksa devrileceğim

bileklerimde san diego jam bağı

lirikal kalbin seremoni düzenliyor 
fakat hemingway in masasında 
neptün çeviriyorum aynalarına

rağmenlere kahven kapalı bolero
açıl karşımda

elimde yoyo
vagonlar benim
sen güzelsin 

ben üveyim

metraj sen kutunda
seni tamamlayan
her şey diyorum uğraşıma